Mesajı Okuyun
Old 11-01-2007, 17:38   #10
Gamze Dülger

 
Varsayılan

İmar Kanunu 18 madde uygulaması sonucu oluşan ortaklığın dayanağı bir idari işlemdir.
Bu idari işlem aleyhine iptal davası açılıp,dava mahkemece kabul edildiğinde ilgili 18 madde işlemi iptal edilecek ve dava açsın açmasın bu imar uygulaması kapsamında olan tüm şahıslar dava sonucundan etkilenecektir.(İmar kanunu 18 madde bir kadastral parsele ilişkin olabileceği gibi birden fazla parselinde uygulama içine alınması mümkündür)
Şahısların ortaklığının sebebi 18 madde yani bir idari işlem olduğundan,bu idari işlem iptal edildiğinde tapu kaydı hiç bir anlam ifade etmeyecek ve kayıt yolsuz tescil halini alacaktır.Daha açık ifade etmek gerekirse,elinde 18 uygulaması sonucu hisseli tapusu olan şahıs,18.maddenin iptali ile yeni uygulama yapılana kadar nerede ve hangi mevkide hisse sahibi olduğu belli olmayacaktır.
Bu nedenle,izaleyi şuyu davası açılıp,dava sonucunda satışa gidilse dahi,yeri ihaleden satın alan şahıs aynı akibete uğrayacaktır.
Bu uygulamayı yapan belediyeler,ilgili tapu sicil müdürlüklerine,tapunun beyanlar hanesine "Bu taşınmazda İmar kanunu 18 uygulaması yapılmaktadır-yapılacaktır" gibi şerh düşmek zorundasalar da genelde (yada benim tanık olduğum olaylarda) bu yükümlülüklerini ihmal etmekteler.
Eğer bu şerh beyanlar hanesinde mevcut ise,davanın 18 uygulaması kesinleşene kadar (ki bu uygulamanın kesinleşmesi o kadar kolay değildir) beklemesi,İdare Mahkemesinin ilgili dosyasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir.
Ancak bu kayıt bir şekilde beyanlar hanesine düşülmemişse,dava sonuçlansa da,ihale sonucu yeri satın alan şahsı da aynı sonuç beklemektedir.Yani,ilgili şahıs örn denize 100 metrede x kaydını alıyor iken denize 140 metrede yada parselin farklı bölümünde y yerini almış olacaktır.
Bu nedenle soru sahibinin cevabına göre yapılacak işlemler değişmektedir.
Her ne olursa olsun,bu yerden müvekkil kurtulmak istiyorsa ve tapuda beyanlar hanesinde kayıt yoksa dava açılıp sonuçlandırılacak ve şuyulu mülkiyet sona erecek ancak satın alan şahsı uzun yıllar yeni karışıklıklar bekleyecektir.(Yolsuz tescil iddiaları ile ihalenin feshi vs davaları dahil )
Yada imar uygulamasının kesinleşmesi beklenecek oluşacak sonuca göre işlem yapılacaktır.

Sayın Kocabaş doğru bir karar sunmuştur.Bana göre davanın sonucunun beklenmesi hak kayıplarının önlenmesine yardımcı olur.

Saygılarımla