Mesajı Okuyun
Old 24-08-2010, 17:10   #7
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Cumhuriyet savcısı hakkında açılacak davaların hakimlerin yargılanması usulüne tabi olduğunu düşünerek, bu konuda 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 573. ve devamı maddelerinin uygulanacağını söyleyebiliriz. Burada da davanın hangi yargı yolunda ve kime karşı açılacağı önem kazanacaktır. Bu konuda iki türlü görüş vardır:
  1. Hakime görevi dolayısıyla dava açılamaz, T. C. Adalet Bakanlığı aleyhine ve idari yargıda tam yargı davası açılır.
  2. Hakimler, T. C. Adalet Bakanlığının memuru konumunda olmayıp, yalnızca özlük hakları bakımından bakanlığın kadrosunda bulunurlar. Bakanlık aleyhine tam yargı davası açılması hakimin bağımsızlığına halel getirecektir. Bu nedenle adli yargıda ve bizzat hakimin şahsına dava açılmalıdır.
Emin olmamakla birlikte, Cumhuriyet Savcılarının da hakimlerle aynı yargılama usulüne tabi olduğunu düşünürsek, Söz konusu hakime dava açılması olunca, ikinci görüşe itibar ediyorum. Üstelik bakanlık aleyhine idari yargıda açılacak bir tam yargı davasında hakimin kendisini savunamayacağını, savunma hakkının elinden alınmış olacağını düşünüyorum. Ayrıca, bilindiği gibi idari yargıda görülen tam yargı davalarının idare aleyhine sonuçlanması halinde, idarenin rücu hakkı/yetkisi vardır. Bu durumda bakanlık bir hakime nasıl rücu edecektir?

Bir diğer husus da, hakim aleyhine açılan davanın reddi halinde, talep olmasa bile davacı aleyhine ve hakim lehine bir miktar tazminata hükmedilecektir. İdari yargıda görülen davanın sonunda, o davanın tarafı olmayan hakim lehine tazminata nasıl hükmedilecektir? T. C. Adalet Bakanlığı lehine tazminata hükmedilemeyeceğine göre, bence hakimin görevinden dolayı açılacak davanın idari yargıda görülmesi hukuka aykırı olacaktır.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA