Sayin Özkan,

Sordugunuz soru sadece Sayin Ege yi degil, beni de düsündürdü. Özellile Sayin Ege ye verdiginiz cevap.

Sadece sizde degil, diger bazi Türklerde ve Almanlarda da Türk Vatandaslarinin, dogum tarihlerini bir veya iki defa degistirme haklarinin oldugu düsüncesi var.

Yetmisli ve seksenli senelerde Federal Almanya da yasayan bazi Türk Vatandaslari, özellikle erken emekli olabilmek veya cocuklarini aile birlesimi cercevesinde yanlarina aldirabilmek icin, hukuki bir neden olmadan mahkeme karariyla, kendilerinin veya cocuklarinin dogum tarihlerini degistridiler. Bir hakkin bu suretle kötüye kullanilmasi (ne hakki oldugunu acikliyacagim) sonucta Federal Alman Makamlarinin Türk Mahkeme Kararlarini tanimamalarina yol acti. Vatandasi oldugunuz devletin mahkeme kararlarinin baska devletlerce hice sayilmasi benim gibi sizi ve baskalarini da üzer zannedersem.

Dönelim konumuza; kanunda yas kücültme veya yas büyütme diye bir hak yoktur. Buna karsilik her vatandasin yalnis veya eksik olan nüfus sicili kayitlarini, mahkeme yoluyla "tashih ettirme yani düzelttirme hakki " vardir. Sicil kayitlarinin hatali veya eksik oldugunu her türlü kanitla ispatliyabilirsiniz. Eger yalnis veya eksik bir kayit yoksa, sahsi sebep ne olursa olsun, ortada hukuki bir sebep yoktur. Hukuki sebep olmayinca da davayi üstlenen her avukatin bilmesi gereken bir sey var; o davayi üstlenmekle hukukun üstünlügüne ve avukatlara olan sayginligi baltalamis olur.

Benim vurgulamak istedigim aslinda baska bir konu. Evlilikle, evlenen kisilerle onlarin kan hisimlari arasinda bir hisimlik bagi olusur. Ailenin ve hisimligin temel esaslarindan birisi, eslerin birbirlerine karsi ve hisimlarina karsi olan karsilikli sevgi, saygi ve güven duygusudur. Eger bu sevgi, saygi ve güven daha isin basinda kötüye kullaniliyorsa, isin sonunda yine hukukculara is düser. Abinize tavsiyem, kzin ailesi ile acikca konusmasi.

Saygilarimla