Hukukçu biriyle evlenip,aynı büroda yıllarca beraber çalışan, sonra da başka nedenlerle ....na tekmeyi basan biri olarak sanırım benim de bu bölüme katkıda bulunmam gerekli. Özellikle bayansanız kesinlikle değeriniz olmuyor. Türk toplumunun bayana bakış açısı belli. Özellikle Avukat Hanım değil "Yenge" oluyorsunuz. Adliyenin, müvekkillerin, borçluların "yenge"si. Erkek egemenliğini büroda da gösteriyor. Sekreter stajyerlikten kurtulamıyorsunuz. Anı büroda eşiyle birlikte çalışan bayanlar, erkeğin egemenliğini kabul ettikleri sürece ortaklık ilanihaye devam ediyor. Yedek Avukat olarak kalıyorsunuz

İlişkilerin evlilik de olsa nefes alması gerekir. Aynı meslekten olunsa da araya zaman, mekan farkının girmesi eşlerin sürekli bir arada olarak birbirlerini bunaltmamaları gerekir. Ayrılıkların en güzel tarafı kavuşmak ya da barışmak değil midir?

Alkole bağımlılık oranı zannedersem meslektaşlarımız arasında daha fazla.Bu da sürekli başkalarının dertlerinin mesleki sorumluluk gereği nasıl çözümleneceğini düşünmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Müvekkillerimiz hayatlarını zindan eden dertlerini omuzlarımıza atıp gidiyorlar. Bunlara bir de diğer sıkıntılar eklenince. Gel de akşamları iki tek atma!

Eve iş getirmemek şartıyla meslektaşla evliliğe evet, ama aynı büroda çalışmaya kesinlikle HAYIR!