Mesajı Okuyun
Old 10-01-2007, 15:20   #34
Hekimbaşı

 
Varsayılan Asiller, köleler ve eğitimliler

Bir doktor görüşü daha:

Sağlık hizmetinin ücret karşılığı verilen bir hizmet olamayacağını savunan biri olarak, görüşlerinizi ilgiyle okudum. Doktor olduğunu tahmin ettiğim bir katılımcının "doktorları bırakın, kendi duruşunuzu tartışın" görüşünü ne yazık ki desteklemek zorundayım.

Doktorların bir kısmı, sağlık hizmetinin parayla ölçülmesi düzenini kabul edip, kendilerine pastadan pay alma isteğiyle ücret karşılığı çalışıyor olabilirler. Ancak, bu onların vicdani sorunudur. Parası olan hastanın olmayandan daha fazla, daha kaliteli yaşama layık olduğu düşüncesini hazmedebiliyorlarsa, onların bileceği iş. Ben ettiğimiz yeminin buna izin vermediğini düşünüyorum, fakat hayatın gerçekleri çok farklı. İş "para kazanmak" ise, inanın pazardaki limoncu daha kolay kazanıyor.

Aynı bakışı hukukçu tayfasına da önermek zorunda hissediyorum kendimi. Mesleğini "para kazanmak" için yapıyorsa, elbette danışma için para almalıdır, bundan doğal birşey olamaz. Ne kadar? Buna sonra değineceğim.

Öte yandan, hukukçuların kendilerine şu soruyu sormaları gerekir: "ben neden bu mesleği seçtim?"

Elbette hepimiz bir yaşam sürmek zorundayız ve bunu sağlayacak kaynakları temin etmek isteriz. Ancak; bunu ne yaptığının bile farkında olmayan bir zavallıdan talep etmek ne kadar hak olabilir? Eğer öğretmen, avukat, doktor, mühendis gibi uzmanlık dalları olmasaydı ilerlemek mümkün olabilir miydi? Hayır. Eğer bu burjuva sınıfı doğmasaydı ortaçağın zavallı kölelerinin asiller boyunduruğundan kurtulmaları mümkün olabilir miydi? Günümüzün modern dediğimiz toplumları ortaya çıkabilir miydi?

Elbette hayır. Bence, konuyu çözümlemek için mesleğinizin kökenine inmeniz gerekir. Geliri sizden fazla olan, mülkü sizden fazla olan kişilerden danışma ücreti talep etmek mantıklı gelebilir. Ancak; geçimini bile zor sağlayan birinden bu ücreti talep etmek; mesleğinizin kökenini hiçe saymak, kendi varlığınızın gerekçelerini reddetmek, ve asillerle el ele vererek içinden çıktığınız köle topluluğunun yeni sömürenleri olmak demektir.

Bunu istiyorsanız diyecek birşey yok. Yeni dünya düzeni zaten bunu öngörüyor ve istiyor. Buyrun, yerinizi alın.

Ama, vicdanınız varsa, içinde o insanların da yer aldığı bir toplumun çabaları sonucunda kurulmuş okularda okuyup hukukçu olduğunuzu hatırlamanızı beklerim. Hiç kimse kendi kendine doktor, avukat, yargıç, mühendis olamaz.

O halde ne yapmalı?

Elbette batı (özellikle ABD) toplumlarında gelişmekte olan eğilimleri hepimiz biliyoruz. Kimin parası çoksa o kadar güçlü yasal savunması oluşuyor, genellikle de kazanıyor. Bunu mu istiyoruz?

Bence hayır. Bunun basit de bir çözümü var. Danışan kişinin mali gücü, mal varlığı bir muamma değil. Önceki yıl verdiği vergilere bakarak çok kolayca karar verilebilir. Eğer sizden çoksa, oranlanarak bir danışmanlık ücreti talep edilebilir. Aksi takdirde, ücret almadığınız için danışma ertesinde sizi seçmezse emekleriniz boşa gitmiş gibi görünebilir. Ancak, şunu da unutmamak gerekir. İşi vermediği avukatlara danışma yoluyla vatandaş en iyisini seçmiş, kendisine de mümkün olan en iyi korumayı saptamıştır. Seçtiğine de ücretini ister istemez ödemiş olacaktır.

Hukuk mesleğini idealleri için seçmiş olanlar için bu yeterli değil mi? Bazı doktorlar gibi "ille de zengin olmak" için mi hukukçu olunuyor?