Mesajı Okuyun
Old 11-04-2015, 12:41   #17
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yargıtay 1 HD, 2002/3644-4274 E-K
...Somut olaya gelince; miras bırakan Ö____'in karısı D____'ye 26.6.1987 tarihli vekalet verdiği, adı geçen kişinin 29.6.1987 tarihinde 700.000 TL bedel ile diğer davalıya satış vaadinde bulunduğu, adı geçen davalının Karapınar Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/30 esas 1999/126 karar sayılı dosya ile cebri tescil davası açtığı ve lehine sonuçlanan bu dava sonunda taşınmazın davalı H____ üzerine tescil edildiği, davacılardan N____'ın Karapınar Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/194 esas, 1998/146 karar sayılı dava dosyası ile miras bırakanın vekalet verdiği sırada ehliyetsiz olduğundan bahisle satış vaadi sözleşmesinin iptalini istediği, bu davanın da reddedilip kesinleştiği sabittir. Hemen belirtmek gerekir ki, önceki davalar ile eldeki davanın sebepleri farklı olduğundan kesin hükümden söz edilemez. Ayrıca vekalet akdinin kötüye kullanılması sebebine dayalı iptal ve tescil davalarında zamanaşımı uygulanmaz.

Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, vekalet akdinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı yönünde tüm delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi, dava konusu taşınmazın satış vaadi tarihindeki gerçek bedelinin uzman bilirkişiler aracılığı ile tesbit edilmesi gerekirken "Taraflar arasında görülen satış vaadinin iptali davasında vekaletname ve buna dayalı satış vaadi sözleşmesi tartışılmış, bunların geçerliliği hüküm altına alınmıştır. Daha sonra görülen cebri tescil davasında da aynı iddialar tartışılmış ve satış vaadi lehdarı adına tesciline karar verilmiştir. Buna göre vekaletname geçerli olup, buna dayanarak yapılan satış vaadi de geçerlidir. Bu davalar sırasında taşınmazın düşük bedelle satıldığı iddiası Ö____ mirasçılarınca ileri sürülmemiştir. Satıştan 14 yıl sonra geçerli kılınan vekalet ve satış vaadi sözleşmesi karşısında bu sefer de bedelde düşüklük iddiasının ileri sürülmesi doğru değildir. Tapu tutanakları, sözleşmeler açık olduğuna göre mirasçıların iddiası zamanaşımına uğramıştır. Vekaletname ve satış vaadi sözleşmesinin geçerliliği yönünden kesin hüküm bulunduğu bedelde düşüklük suretiyle vekaletin kötüye kullanılması iddiası yönünden zamanaşımı" geçtiği gerekçeleri ile davanın reddedilmesi doğru değildir...

Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16167