Mesajı Okuyun
Old 15-09-2006, 00:34   #23
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alkolün kişi üzerindeki etkisi düşünülürse.. Alkol kişiye geçici olarak bir cesaret ve aşırı özgüven aşılar. Bu esnada kişi alkolün etkisi nedeniyle değil, kendisinin zaten olması gereken en samimi halinin o anki hali olduğu düşüncesindedir. Süperego devre dışıdır. Araba kullanmayı sever, arabasını başkasının kullanması veya taksiyle gitme bilinci ego tarafından şiddetle reddedilirken, bu kurallara uygun davranması gerekliliğini baskılayan süperego zaten uçup gitmiştir. Bu esnada kişi arabasıyla gideceği yer neresi ise oraya kadar rahatlıkla gidebileceğini, çok iyi bir sürücü olduğu ve alkolün asla kendisini etkilemediğini düşündüğünden olumsuz bir neticenin gerçekleşmesi ihtimalini aklından bile geçirmemektedir, neticeyi istemesi söz konusu bile olamaz. Tabi bu sanığın bakış açısından böyledir. Ancak kişinin alkolü bilinçli olarak aldığı ve en azından kontağı açıp belli bir hıza kadar ulaşabilecek kadar bilinç sahibi olduğundan, süperego kırıntıları en azından polise yakalanmaması gerektiğini ikaz ediyorsa, olumsuz bir neticeye varmaması gerektiğini de ikaz etmektedir. Çarpacağı kişiyi veya aracı görmüş müdür? Alkol nedeniyle reflekslerine ne kadar hakimdir? Geçitten geçen yayayı veya kavşaktaki aracı görüp kurtarırım düşüncesiyle mi hareket etmiştir? Yoksa olursa olsun mu demiştir? Nereden bilebiliriz ki? Bu durumda alkol+suçlu= Bilinçli taksir ya da alkol+suçlu=olası kast da diyemeyiz. Limit üzeri alkol alan kişinin trafiğe çıkması özel yasasında yaptırıma bağlanmıştır zaten. Ceza Kanununa göre kişi iradesi ile aldığı alkol nedeniyle cezai ehliyetini kaybettiği savunmasını da yapamayacaktır. Öyle ise gerçekleşen neticeye göre ölüm veya yaralama ile biten olay sonrasında otomatik yargılar geliştiremeyiz.