Mesajı Okuyun
Old 11-09-2006, 18:33   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Bilinçli taksire ilişkin bilinç kavramı, kişinin şahsi özellikleri gereğince sahip olduğu "bilinç" değildir. Eline ateşli silah alan kişi silahın sebep olacağı sonuçları öngörebilecek, hesaplayabilecek durumdadır. Silah konusunda tecrübesizdim gibi bir savunma dinlenemez. Silahın ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilebilecek kadar ayırtım gücüne sahip olmak yeterlidir. Kanundaki tanımıyla bilinçli taksir, olduğuna göre Kişinin neticeyi öngöremedim savunmasından ziyade hareketin iradiliği ve meydana gelen neticenin ortalama bir insan tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği değerlendirilir. Yani polis olmasa da ayırtım gücüne sahip sıradan bir vatandaş da aynı şekilde bilinçli taksirle hareket etmiş kabul edilmelidir.


Sayın Doğanel, ben fail polistir derken sizin yukarıda yazdığınız savunmaları yapamayacağını vurgulamak istedim. Sizin gibi düşünüyordum.

Öte yandan;
Alıntı:
Şuurlu ve şuursuz taksiri birbirinden ayıran özellik kendini öngörme kavramında gösterir. Neticenin öngörülebilmesinden anlaşılan, neticenin fail tarafından, hareketin yapıldığı zamandaki şartlarına göre tahmin edilebilmesidir. Yukarıda da belirtildiği gibi öngörülebilmenin takdirinde FAİLİN YAŞI, BEDENİ VE RUHİ YAPISI, OKUMA DERECESİ VS. göz önünde tutulur
Artuk-Gökçen_Yenidünya, Ceza Hukuku Genel Hükümler,1.2002


şeklinde aksine görüşler de bulunmaktadır. Ne dersiniz?

İlk yanıtta Komisyon görüşmelerini yazmamdaki gayelerden birisi, öğrenci ve stajyer arkadaşların konuya katılımını sağlamak ve sadece Sayın Av.Sehper'in dikkat çektiği konunun burada da tartışılmasını sağlamaktı...Bekleyelim bakalım.

Saygılarımla