Mesajı Okuyun
Old 29-07-2014, 14:14   #1
Konuk

 
Varsayılan Soruşturma izni verilmemesine karar verildi

Savcılığa hekimler hakkında suç duyurusunda bulunmam sonucu,kaymakamlık Soruşturma İzni Verilmemesine Dair Karar verdi.Bu karara bölge idare mahkemesinde itiraz ettim ancak bu itirazım da reddedildi.Başıma gelen olayda,özellikle hasta hakları yönetmeliğinde doktorlara yükletilmiş birden fazla yükümlülüğün açıkça ihlal edildiği ve bunu da elimdeki belgelerle ispatladığım kanısındayım.Ancak,gerek söz konusu olaydan 2 hafta sonra hastane idaresine yapmış olduğum ilk şikayet başvurusu sonucu hastane idaresinin yürüttüğü soruşturma gerekse sağlık bakanlığı müfettişi tarafından hazırlanan ön inceleme raporunda yetersiz araştırma yapıldığını iddia ediyorum.Ben hukuk fakültesini yeni bitirmiş bir vatandaşım.Anılan bu iki soruşturmanın sadece hekimlerin yazılı savunmalarının gerekçe gösterilerek iddialarımın aksinin ispat edilmeye çalışıldığına bizzat şahit oldum ve bu çabalarında da başarılı oldular.Son çare olarak da Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yolunu kullanmak istiyorum.Pek çok hukuk forum sitelerinde somut olaya dair şikayetimi dile getirdim,ancak burada sormak istediğim,ceza davasına ilişkin başlatılacak bir soruşturma öncesinde,devlet memurlarının böylesine dokunulmaz olması ne kadar adildir?Ölüm sonucunu doğuran başımıza gelen bu hak ihlalini bizzat gören ve tanık olan bir kişinin ceza davası açısından ne kadar önemli bir delil olduğu ortadadır.Ancak daha böylesine önemli bir tanık dinlenmeden,ceza soruşturmasına adım dahi atmadan,idarenin bu denli taraflı davranması ceza hukukunun amacıyla ters düşmez mi?Devlet memurları elbette korunmalıdır,aksi halde kötüniyetle onların aleyhine pek çok soruşturma açılabilir,ancak devletin böylesine sert bir koruma sağlaması da onların kötüniyetle hareket etmelerine imkan vermekte,adeta onlara "biz dokunulmazız" dedirtmektedir.İdealist soruların pek hoş karşılanmadığını biliyorum ama burada sormak istediğim,yapacağım bireysel başvuruda somut deliller bir yana,bu idealist görüşüm anayasa mahkemesince objektif olarak ele alınır mı,devlet memurlarının yargılanması usulünde gerçek mağdurlara kendini gerçekten savunma fırsatı verecek düzenlemeler çıkartılabilir mi?