Mesajı Okuyun
Old 26-07-2014, 23:14   #8
bower

 
İnceleme Imar Kanunu M.18 , Geçici M. 11 ; Kaçak Yapinin Yikiminda Yürütmeyi Durdurma Karari Verilmesi

SAYIN MESLEKTAŞLARIM FORUMDA DAHA ÖNCEDEN DANIŞMIŞ OLDUĞUM KONUDAKİ YENİ GELİŞMELER HAKKINDA FİKİRLERİNİZİ ALMAK İSTEMEKTEYİM.

Soruma konu olay, tapulu arazi üzerinde malikler dışındaki kişilerce yapılan kaçak yapıların(tek katlı bir ev ve depo) mühürlenmesi/yıkımı işleminin iptali hakkındadır.

Söz konusu arazinin bulunduğu bölgede belediye tarafından 1991 yılında İmar Kanunu m. 18 uygulaması yapılmış ve tapuda malik olarak gözüken kişilerin başka bir yerde bulunan arazileri şuyulandırma uygulaması sonucu şuanki kaçak yapıların bulunduğu hazine arazisine kaydırılmıştır. 18 uygulamasının yapıldığı dönemde de arazi üzerinde bulunan kaçak yapılar o tarihten bu yana el değiştirerek en son 2009 senesinde şuanki kullanıcısına köy senedi ile satılmıştır. Ancak yapılan bu köy senedine karşın, arazi 1991 senesinde şuanki maliklerin murisi adına kaydedilmiş bulunmaktadır. Tapudaki intikalden sonra şuanki malikler tarafından yaptırılan harita tespiti sonucu kaçak yapıların söz konusu arazi üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine maliklerce belediye ve kaçak yapı kullanıcısına ihtarname çekilmiş ve belediyeye yapılan bir başvuru ile yapılar hakkında yıkım kararı alınmış olup, mühürleme işleminden sonra İmar Kanunu m. 32 gereği yasal süre beklenmeye başlanmıştır. Keza söz konusu yapıların ruhsatı da bulunmamaktadır.

Bu yıkım kararına karşı kaçak yapı kullanıcı kişi; burayı satın aldığını , bu yapıda adına kayıtlı su bağlantısı ve elektrik bağlantısı olduğunu, buranın vergilerini ödediğini belirterek yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali için idari yargıda dava açmıştır. Mahkeme başvuru üzerine YD kararı vermiş. Ancak belediye YD'ye itiraz süresini kaçırmış olup, davaya ilişkin savunmasını ve araziye ilişkin tapu kayıtlarını süresinde mahkemeye sunabilmiştir.
Sizce davadan haberi sonradan olan malikler belediyenin YD'ye itiraz süresini kaçırması dolayısıyla belediye aleyhine tazminat davası açabilirler mi; keza mühür şu aşamada mühür sökülmüş olup yıkım kararı durmuş ve arazi maliklerce kullanılamaz durumda bulunmaktadır. Adli tatil olması sebebiyle bildiğim kadarıyla esas hakkında karar veremeyecek olan mahkemenin kararı da yıkım açısından süre kaybı olmaktadır.

Ayrıca malikler açısından idari davaya müdahale şu aşamada mümkün müdür, yoksa dava sonucunu bekleyip aleyhe bir durum olması durumunda dava açmak mı daha yararlı olabilir ?

Kaçak yapı kullanıcısının ruhsatı ve tapusu bulunmamasına rağmen elektrik, su bağlantısının olması yasal mıdır? ( İmar Kanunu geçici 11. maddesi ve Türk Ceza Kanunu m. 184 doğrultusunda.)
Sabırla okuyanlara, bilgilerini aktaranlara şimdiden ayrı ayrı teşekkür ederim.