Mesajı Okuyun
Old 17-02-2007, 15:27   #4
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Adalette tek yol devrim...

Adalette tek yol devrim...
Güneri CİVAOĞLU Milliyet gazetesindeki köşesinde, YARGI konusunu ele almış.
Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
---------------------- 0 ---------------------------

Üç açıdan

Adalette tek yol devrim... Kuzey Irak'ta "çuval geçirmenin" rövanşını Kurmay Albay Aziz Ergen aldı... Maço buzdağları da eriyor. İşte 3 cumartesi yazısı...

Geç gelen adalet, adalet değildir. Ya geç bile gelmezse?..
Marmara depremi sorumluları için açılmış dava dosyaları, çoğunluğu zaman aşımına girdi ya da cezaları ertelendi.
Adalet için, yukarıdaki söylemin gölgesini vicdanlara düşüren bir acı durumdur bu.
Anayasa'da Türkiye'nin sosyal adalete dayalı demokrat, laik hukuk devleti olduğu vurgulanır.
Anayasa'nın "değiştirilemez" maddesidir.
Ama... Marmara depremi gibi bir doğa felaketinin birinci derecede sorumluları aramızda ellerini, kollarını sallayarak dolaşacaklarsa... Özgürlüklerini kısıtlayacak bir ceza almayacaklarsa, hırsları uğruna malzeme çalarak kaçak kat çıkarak neden oldukları zararı tazmin etmeyeceklerse... Burada hukuk devletinden söz edilmesi zor... Bir Anayasa fantezisi gibi görülmez mi?
Kamu vicdanı ağır yaralar almıştır. Yargıtay'a ulaşan dosyaların zaman aşımına girmemesi için haftalardır aralıksız çalışan 9. Ceza Dairesi Başkanı Hasan Gerçeker de bunu söylüyor. Üzgün.
Zaman aşımının rüzgârıyla toz olanlar, aynı melunluğu yeniden yapacaklardır.

Terazinin değeri
Bir hukukçu olarak yargıya ve yargı erkinin mensuplarına saygılıyım. Her meslekte olabilecek birkaç "yanlış adamın" dışında yargı erkinin tüm mensuplarının nasıl da zor koşullarda, feragatle ve dürüstçe görev yaptıklarını biliyorum.
Zaten "sorun" da bu.
Mütevazı gelirlerinin yanı sıra çalıma mekânları da temsil ettikleri yüce misyonu yansıtmıyor.
Çoğu işyerleriyle ev arasında otobüse ya da dolmuşa biniyorlar.
Mafyaya, katile, hırsıza ceza kestiren ve kesen savcılar ve hâkimler günlük yaşamlarında korunmuyorlar. Onların altyapısını oluşturan memurlar da son derece zor koşullarda çalışıyorlar.
Ve... Bütün bunların ötesinde savcıların ve hâkimlerin masalarına yığılan milyonlarca dosya arasında adalet dağıtmaları için bir günün 24 değil, 72 değil, belki, 96 saat olması gerek.
Çoğu, hafta sonları dosyaları evlerine götürüyor, saatlerce çalışıyorlar.
Ama... Onların da bir dayanma limitleri var.
Türkiye'de "reform"dan öte, tüm boyutlarıyla "devrim" yapılması gereken kurumlar arasında yargı erki ilk sıradadır.

Kaynak:
http://www.milliyet.com.tr/2007/02/1.../civaoglu.html