Mesajı Okuyun
Old 10-01-2013, 12:07   #23
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gnchukukcu
Üstadım cevaplarınız için teşekkür ederim.
Benim bir türlü anlayamadığım husus şudur ki eğer yargıtayın görüşü içtihat haline geldiyse ve bunu kabul ediyor isek demek ki zımnen insanların mirasçılarından mal kaçırmalarını da zımnen kabul edeceğiz. Çünkü böyle bir içtihat oluştuysa artık neden insanlar tapuda satışla falan uğraşsınlar ki doğrudan tespit sırasında sessiz kalsınlar hem daha külfetsiz hem de çok daha hukuki. Bu sitemim size değil bu kararı veren ve içtihat haline getirenlere.
Saygılarımla

Esasen 1974 tarihli İBK, kız çocuklarından, birinci eşten olma çocuklardan, yaşlılıktan faydalanma vs. muhtelif saiklerle mal kaçırmaları önlemek için, hiç olmazsa, işlemlerin yapılış şekillerinden,, murisin amacından vs ( söz gelimi amaç, bağışlamak, işlemin yapılış şeki ise satış deyip geçersiz saymak) hareket edelim denilerek ortaya çıkmıştır.
Yukarıda da belirttiğim gibi aynen devam ise de, en azından tapuda kayıtlı taşınmazlara sonradan ozgulenmistir,
Tesbit sırasında sessiz kalınmayı geçerli sayıyor ve buna karşı tenkis davasını kabul ediyor.
Dava kardeşler arasında ise, konu "denkleştirme, m.669 yönünden de değerlendirilebilir. Çünkü bu davranış da bir nev'i bağışlamadır.Miras payı talep edilir.(İnceleyiniz).
Öte yandan, murisin iradesine, tasarruf nisabına, malının daha çok kısmını sağlığında rahatça kullanmasına, önceki 743 sayılı kanuna nazaran daha fazla önem atfedildi ki, halen mirasçının saklı payı, miras payının 1/2. Önceden, eskisi 3/4 ü idi. Yani, yüzde yetmişbeşten, yüzde elliye düşürülmüştür.
Kolaylıklar dilerim...