Mesajı Okuyun
Old 31-05-2009, 21:27   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Arıcıgil,

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 235. maddesinde düzenlenen "ihaleye fesat karıştırma suçu" oldukça geniş bir şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemedeki hangi durumu kastettiğiniz anlaşılmıyor. Umarım aşağıdaki kararın yardımı olur.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi; 26.12.2006 Tarih, 2006/12792 E.; 2006/10667 K: "Suç tarihinde ihale komisyon başkanlığı görevini yapan hükümlü Abdurrahman'ın, mülkiyeti Hazine'ye ait taşınmazın satış ihalesi öncesinde Mehmet'in bu taşınmaza çok para harcadığını, muhakkak almak isteyeceğini bildiğinden, onu sıkıştırmak suretiyle para almak için Kazım ile işbirliği yapıp Kazım'ın ihaleye adamları vasıtasıyla alıcı olarak girmesini, bilahare Mehmet'ten para alma vaadi karşılığında ihaleden çekilmelerini sağlayıp bu şekilde menfaat temin etmesi eyleminde ihaleye fesat karıştırma suçu yanında irtikap suçunu da işlediği sabit olup 5252 sayılı Yasa'nın 9/4. maddesi gözetilerek 5237 sayılı Yasa'nın 235/4. maddesi delaletiyle aynı Yasa'nın 250/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken isabetli olmayan gerekçe ile bu suçtan cezalandırılamayacağına karar verilmesi,

Kesinleşen 09.11.1998 günlü ilk hükümde devletin bir zararı sözkonusu olmadığından bahisle zararın sanıklardan alınmasına yer olmadığına karar verilmesi karşısında, uyarlama aşamasında da 5237 sayılı Yasa'nın 235/1, 2-b-d maddesi ile belirlenen cezanın 235/3. maddesi gereğince artırılamayacağının gözetilmemesi,
Suçun 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen, hükümlü hakkında 53/5. maddenin uygulanmaması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, hükümlü müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.