Sorunuza cevap veren meslektaşlarımın beyanlarına katılmakla birlikte bence sizin örnek olayınızın farklı bir açıdan da değerlendirilmesi mümkün. Soruyu sorarken 2. el araç alındığını beyan etmişsiniz. Büyük olasılıkla aracın noter satışı da yapılmıştır. Burada gerçekleşmiş bir satış akdi var ve sonrasında satılan malın ayıplı olduğunun anlaşılması nedeniyle alıcının BK'nun "ayıba karşı tekeffül" hükümlerine göre dava açması gerekir. Buna istinaden de müvekkilinizin sözleşmeden dönme (akdin feshi) ve bu doğrultuda karşılıklı edimlerin iadesini talep etmesi gerektiği düşünülmelidirde.. Yine BK hükümlerine göre "ayıba karşı tekeffül" hükümleri arasında düzenlenen seçimlik hak niteliğindeki sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmenin ön koşulu olarak da "satılanı muayene ve ayıbı diğer tarafa makul süre içinde ihbar yükümünün de yerine getirilmesi gerekir. Bu kapsamda satılan aracın ayıplı olduğu ve sözleşmenin feshedildiği yönündeki iradenizi gösterir bir ihtarname çekmenizi ve bundan sonra konunun dava boyutuna girmenizi tavsiye ederim.

Diğer taraftan ikinci yol da değerlendirmeye açılabilir tabiki..
Sizin sorunuzun içinde de belirttiğiniz gibi araçtaki ayıbı bilirkişi marifeti ile tespit ettirip menfi tespit davası açmanız uygulanabilecek yollardan biri. Açtığınız bu davada tedbir kararı almanız diğer meslektaşımın söylediği gibi çok zor olup ciro yoluyla çeke hamil olan üçüncü kişilere karşı bu iddiayı ileri süremezsiniz. Mahkeme herhangi bir şekilde tedbir kararı verse bile çeki elinde bulunduran 3. kişinin dosyaya müdahil olarak talepte bulunması halinde tedbir kararı kaldırılacaktır. Bu durumda çek bedelini ödeyip satış ilişkisine girdiğiniz karşı taraftan davayı kazanmanız durumunda ödediğiniz satış bedelini isteyebilirsiniz.