Mesajı Okuyun
Old 13-08-2007, 18:41   #12
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın Jeanne D'arc kadar şanslı olamadığımdan, geçmişte mecburen konuyu incelemiş ve bahse konu harflerin yer aldığı isimlerin tesçil edilemeyeceği sonucuna varmıştım. Açıkçası bazı katılımcıların sorun yaratmayacağına ilişkin görüşleri, bir değişiklik olduğunu düşündürdüyse de, Sayın Korayad'ın eklediği linklerden (Yargıtay tarafından dahi) eski uygulamanın en azından kısmen devam ettirildiği anlaşılmaktadır.

Bir haberden yola çıkarak kararın yorumlanması doğru değildir. Ancak, haberde aynı zamanda, 1353 sayılı yasanın doğru yorumlanmadığı, 5490 sayılı yasada Türk vatandaşlığını kazanıp da yabancı isme sahip olanların nüfusa kaydedilirken Türkçe isim kullanmak zorunda olduklarına dair bir hüküm bulunmadığı, 1353 sayılı kanunda açıkça Türkçe harf listesinde belirtilmeyen Latince harflerin örneğin (w), (x) kullanılmasının yasak olduğuna ilişkin bir hükmün yer almadığı gerekçeleri ile kararın eleştirisinin yapıldığı da görülmektedir.

Kararın sonuçlarına başka gerekçelerle katılmamakla birlikte, mevcut hukuki düzenlemeler karşısında (q , w, x) gibi harflerin tesçil edilememesi doğrudur. Şöyle ki:

1.) 2709 Sayılı Yasa olan 1982 Anayasa'sının 3 üncü maddesine göre “Türk Devleti'nin dili Türkçedir. Yine 4 üncü maddeye göre 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

2.) Anayasa'nın 174 üncü maddesinin 6.ıncı bendinde belirtilen ve devrim kanunlarından olan, 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun'un Anayasa'ya aykırı olduğu anlaşılamayacağı, yorumlanamayacağı düzenlenmiştir.

Yasaya ekli “merbut cetvelde”, Türkçe harfler tespit edilmiş olup, konumuz ( q, w, x ) harfleri bu cetvelde yer almamaktadır.

Ayrıca, yasanın 3 üncü maddesinde açıkça “Verilecek tapu kayıtları ve senetleri ve nüfus ve evlenme cüzdanları ve kayıtları ve askeri hüviyet ve terhis cüzdanları 1929 Haziranı iptidasından itibaren Türk harfleriyle yazılacaktır.” denmektedir.

3.) Benzeri ihtilaflar aslında yeni olmayıp, 1587 sayılı yasa zamanında, bir genelgeye de konu olmuştur. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 29.11.1985 tarihli Genelgesinde; Dışişleri Bakanlığı'nın 01.11.1985 gün ve KKVS-KOKD-4-125-700 (11148) sayılı yazılarına cevaben “Hıristiyan vatandaşlarımıza kendi din ve kültürlerine uygun isimler konulmasında bir sakınca görülmediği, esasen bu durumun Lozan Anlaşması hükümlerine uygun olduğu, mevzuatın bu konuda bir engelleme getirmediği, ancak, Türk Devleti dilinin Türkçe olması sebebiyle ve aynı zamanda konulan ismin nüfus kütüklerine geçirilmesinde hata yapılmamasını sağlamak açısından bu isimlerin Türkçe gramerine uygun yazılması gerektiği” belirtilmiştir. ( Nesep-Nüfus ve sicille ilgili kişisel hukuk davaları – B.Tunç Demiralp- Alfa yayınları, Eylül 2003 Baskı,sayfa 177-178 )

Ancak Sayın Jeanne D'arc, ya da konuyla bundan sonra ilgilenecek katılımcılar için uyarım şudur. Haberde Türkçe karakterlerle yazılabilen ( Phyllis ) soyadının da ( Filiz ) olduğuna ilişkin bir bilgi var. Bu durum, en azından benim tespitlerime göre yeni bir durum. ( habere göre “Casey” kimbilir nasıl yazılır ? ) Bence konu daha ayrıntılı araştırılmalıdır.

Faydalı olmasını dilerim.

Saygılarımla.