Sadece sözleşmedeki "yol yapım çalışmaları esnasında oluşan zarardan firmanın doğrudan sorumlu olacağına" dair hükme bakılarak bir sonuca varılamaz .Bu hüküm sözleşme taraflarını bağlar. Davacı yönünden ;karayolları ile yüklenici firmanın yaptığı sözleşmeyi incelemek gerekir.

-Taraflar arasında ilişki istisna sözleşmesi hükümlerine tabi ise yani karayollarının yapılan işi denetleme ve gözetleme yetkisi yoksa, karayollarının sorumluluğu söz konusu olmaz. Sorumluluk yüklenici firmaya ait olur.Karayollarına açılan dava husumetten ret edilir.

-Karayolları ile yapımcı şirket arasındaki sözleşme hizmet sözleşmesi hiteliğinde ise , karayollarına yapılan işi denetleme ve gözetleme yetkisi verilmişse karayolları ile birlikte yapımcı şirket aleyhine de dava açılabilir.Burada karayollarının sorumluluğu idari yargı sorumluluğu olmayıp ,adam kullananın sorumluluğu hükmündedir ve özel hukuk kurallarına tabidir.

-Karayollarının yüklenici firmaya davayı ihbar etmesi, o davada ilgili firma aleyhine hüküm tesisini gerektirmez.İhbar "davayı kaybedersem sana rücu ederim .Gel davayı birlikte takip edelim.Bana yardımcı ol" anlamındadır.

- Yukarıdaki hem istisna ve hem de hizmet sözleşmesinin varluğı halinde yapımcı(yüklenici) firmanın sorumluluğu bulunduğundan bu firma aleyhine de dava açılıp davaların birleştirilerek görülmesinde yarar bulunmaktadır.