Mesajı Okuyun
Old 16-02-2007, 21:24   #16
Av.Nebi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsevil
Sayın Nebi size müsaadenizle aklıma takılan bir kaç soru sormak istiyorum açıklamış olduğunuz konuya ilişkin.bende bir bankanın vekilliğini yaptığı öncelikle belirtmekle
1-Bu güne kadar RPÇ yoluyla yaptığım tüm takiplerde ödeme emri gönderiyordum.Anlıyorumki açıklamalarıızdan bundan sonra bankanın yaptığı ihtarın muhattaba ulaşıp ulaşmadığını dikkate alıp ya ödeme emri yada icra emri yollamalıyım???
2-Değindiğiniz gibi bizde kişiye çift takip yapıyoruz.Diyelimki esas malik itiraz etti mükerrer yaptığız takip için;kefile yaptığımız ilamsız takip hala geçerliliğini koruyacaktır değil mi bu durumda?
3-Kredinin ticari kredi olması durumunda asıl borçlu ve kefil açısından farklı bir durum yaratır mı??
SAYGI VE EN DERİN HÜRMETLERİMLE!Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler...

Öncelikle mesleğinizde başarılar dilerim.

1-Evet dedeğiniz gibi kendi araştırmam dahilinde ve çoğu yargıtay kararında gördüğüm üzre kanunen ihtarın tebliğ edilmesi durumunda icra emri göndermenizde bir sakınca yok Bu konuda Talih Uyar"ın İcra İflas kanunu ciltinde de pek çok karar mevcut. Ayrıca İİK 150/i çok önemli bir madde. Gerçi ipotek ile ilgili bir madde fakat maddenin menkul rehinler için geçerli olmeyacağına ilişkin bir karar veya bir cümle göremedim ben şöyleki
Alıntı:
BORÇLU CARİ HESAP VEYA KISA, ORTA, UZUN VADELİ KREDİ ŞEKLİNDE İŞLEYEN NAKDİ KREDİLERİ VE GAYRİ NAKDİ KREDİLERİ TEMİNEN ALINAN İPOTEKLER
Madde 150/ı - (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./43. md.)
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine *1* şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde *1* yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medeni Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.

2- Diğer yapmış olduğumuz ilamsiz takibe kefilin itiraz etmemiş olması, krediyi kullanan tarafın itiraz etmiş olması bizi bağlamaz. Sonuçta ilamsız bir takiptir kefilin itirazı yoksa borcu ödeyeceğine delalettir

3-Son olarak; Biliyorsunuz tüketici kredilerinde durum şu şekilde
Alıntı:
TÜKETİCİ KREDİSİ
Madde 10 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./15. md.)
Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.
Sözleşmede;
a) Tüketici kredisi tutarı,
b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı,
c) Faizin hesaplandığı yıllık oran,
d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı,
e) İstenecek teminatlar,
f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,
g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar,
ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar,
Yer alır.
Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler.
Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.
Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.

Fakat bunun Ticari kredilerde uygulanmayacağı kanaatindeyim. Sonuçta ticari iş kefil 1. derece sorumlu diye düşünüyorum. SAYGILAR