Mesajı Okuyun
Old 24-09-2008, 14:28   #1
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Bugün Burada Cumartesi, Orada Da Cumartesi Mi?

Telefonun zili her sabah olduğu gibi aynı dakikada çalmıştı. İçinden“Bugün cumartesi, ofise temizliğe kadın gelecek nasılsa” dedi ve zili susturup, uykuya kaldığı yerden devam etti. Saat 09.00 sularında uyandı, bakkala siparişlerini verdi, çay suyunu ocağa koydu. Daha sonra her cumartesi-pazar yaptığı gibi, menemen pişirmek için hazırlıklara başladı. Babasının bahçesinden topladığı mis gibi kokan biber ve domatesleri hazırladı. Zaten çok güzel menemen yapardı; organik sebzelerle çok daha iyi olacaktı. Karısı da çok güzel menemen yaptığını söylerdi. O yüzden her hafta sonunda menemeni adam yapardı. Karısı, bir erkeğe ev işi yaptırmanın yolu onu pohpohlamaktan geçer, diye düşündüğü için mi öyle demişti; hiçbir zaman bilemeyecekti. Bilemediği için yemeklerde salatayı da aynı nedenle kendisi yapardı.

Her şey hazır olunca, kahvaltıya geçti. Kızı her zamanki gibi bilgisayar başında gecelediği ve henüz kalkmadığı için onun menemen payını ayırmıştı. Kahvaltı bitince her gün yaptığı gibi üçlü koltuğa kuruldu ve gazetelerini okumaya başladı. Cumartesi günlerini çok severdi. Sabahları uzun uzun gazete ve çay keyfi yapabildiği için severdi. Ayrıca ertesi günün de tatil olması, cumartesi gününü daha sevimli yapmaktaydı. Bu yüzden Feridun Düzağaç’ın “Bugün Burada Cumartesi, Orada da Cumartesi Mi?” şarkısını çok beğenirdi. Sanki adama “İzafiyet teorisini bir cümlede nasıl açıklar ve şarkı yaparsın” demişler de o da bu dizeyi yazmıştı.

İkinci gazetenin sonlarına geldiği sırada nihayet kızı da uyandı. Salona geldi, bir müddet daha miskin miskin koltukta uyudu. Daha sonra o da kahvaltıya geçti.

Adam hasta Fenerliydi. Fenerbahçe’nin o gün maçı vardı. Akşamın planını yapmak ve maç saatini öğrenmek için gazetenin spor sayfasına tekrar baktı. Ancak maçla ilgili hiçbir bilgi yoktu. Gazetenin tarihine baktı; bir gün öncesine aitti. “Vay sıpa dünkü gazeteyi koltukta bırakmış” diye düşündü. Mutfağa doğru seslendi: “Suay bugünkü gazeteyi sen mi aldın” içerden yanıt gelmekte gecikmedi:” Hayır baba, sende ya”. Adam bu defa “ Hayır bendeki cuma günkü gazete” diye seslendi. Mutfaktan “Baba bugün zaten cuma, ben de babam niye cuma günü menemen yapmış, diye düşünmüştüm.” Şeklinde gelen cevaba karşı kısaca “H…tirrrr” diyebildi.

O gün orada da, her yerde de cuma idi.