Mesajı Okuyun
Old 13-06-2008, 22:36   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seyitsonmez
Yani daha savunmalar bile alınmamış bir dosyada başkan kararın hazır olduğunu söyledi.


Girdiğim bir duruşmada, savcının esas hakkındaki mütalaasını müteakip; henüz sözün savunmaya da verilmemiş olduğu, sanıklardan mütalaaya diyeceklerinin sorulduğu aşamada, söz tarafıma verilmeden önce Mahkeme yargıcı katibe eğilerek "Çipi versene çipi" deyiverdi...

Bu "ÇİPİ VERSENE ÇİPİ" sözü, o gün bugündür beynime kazındı. Söz bana verilip buyrun dendiğinde, aklımdan aşağıdakiler geçiyordu:

1- Onun adı çip değil.

2- Savcı esas hakkındaki mütalaasını canlı yayında vermiş iken, bu karar nasıl hazır halde bekliyordu. Savcı vereceği mütalaayı evvelce yargıca iletmiş miydi, yoksa yargıç benim ne diyeceğimi önemsemediği kadar, savcının ne diyeceğini de mi önemsemiyordu?

3- Bu "Çip", neden savunmamı tamamlamadığım, hatta başlamadığım bir aşamada ve özellikle "Göstere göstere" rakım farkı bulunan bir mesafeden ve yüksek sesle duyurarak isteniyordu? -Misal dosyanın altına gizlice yerleştirilebilirdi, ama yok- Yargıçlık makamına saygıda kusur etmediğimiz bilinmiyor muydu? Mukabele edilecek bir husus yokken, bu davranışın anlam içeriği ne olabilirdi?

"Çipi versene çipi" sözünden sonra işittiğim "Buyrun" sözüyle birlikte, esasen son savunma yapabilecek durumda olduğum halde, sırf o "Çipe" nazire, son savunma için mehil istedim.

Çipin dizüstü bilgisayara takılmasına yönelik sarfedilen efor ve "Sair efor", hoşnutsuz ancak dile ve göze belli edilmeme gayreti taşıyan bir refleksle -Önemsiz ve donkişotvari bir vızıltı duyumsaması işte belki nihayetinde- , bir celseliğine de olsa bilgisayarın belleğine yerleşmeksizin eski yerine döndü.

Ama korkarım benim belleğim, o "Çipi" kolay kolay unutamayacak.

Saygılarımla...