Alıntı: Yazan ISIL YILMAZ Sn.su perisi, Akademisyenlik "kürsü hocasına derin bir ilgi oluşturmakla" karar verilecek bir meslek değil bence. Ama herşeye biryerden başlamak lazım yine de... Hedefi yüksek tutma konusundaki sizin tabirinizle "ideolojik yaklaşımınız"dan ne kastettiniz çok bilemedim, ama etrafında birkaç akademisyen olan ve kızkardeşi akademisyenlik için evde harıl harıl sınavlara hazırlanan biri olarak şunu söyleyeyim ki, bu iş çok zor bir iş. Sürekli çalışmanız, yeni yayınları takip etmeniz ve geniş bir birikime sahip olmanız gerekli, kütüphaneye ısınmayı iyi düşünmüşsünüz Kürsüdeki hocaya bakarsanız, işin sadece sahne tarafını görürsünüz. Benim birçok arkadaşım daha master tezi yazarken stresten türlü türlü hastalıklara sahip oldular : Zona, ülser, vs.vs. Doktora tezi yazanların günde kaç saatcik uyuduklarını ve sahip oldukları stres kaynaklı hastalıklar ise söylemek dahi istemiyorum, hevesiniz kırılmasın diye. Kısaca çok büyük bir özveri isteyen ve karşılığını mali açıdan uzun bir süre alamayacağınız bir alana meyletmişsiniz. Bu ciddi kararı verenleri daha en baştan kutlamak gerek. Umarım iyi bir akademisyen olursunuz. Saygılar.

öncelikle çok teşekkürler.türk dili hocamın da söylediği gibi"doktora yaparken bir insanın delirme ihtimali %50 ye çıkabiliyormuş."aslına bakarsanız maddi,manevi anlamda benden çok şey götürecek bir hedefim olduğunu biliyorum.hatta sizin de söylediğiniz gibi maddi anlamda da emeklerimin karşılığını uzunca bir zaman alamamam söz konusu.neticede bilgi birikimi denen şey de adı üstünde birikerek oluştuğu için en iyisi ben yine kütüphane raflarımdaki turlarıma devam edeyim.
tekrar belirtmek istiyorum ki,evet bu benim hedefim ancak tek alternatif de değil.önümde fransızcamı kullanabileceğim avukatlık da var.tabi bir taraftan da hakimlik,savcılık...akademisyen olmayı çok istediğim doğru,umarım olurum ama olmasam da,iyi bir hukukçu olmam yeterli benim için.
kardeşinize başarılar....saygılar