Mesajı Okuyun
Old 26-12-2009, 17:36   #9
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Dil Derneği'nden bir çığlık düşmüş posta kutuma.
Paylaşayım istedim. Duyarlılık için dernek yöneticilerini kutluyorum. Selam ve saygılarımla.
.



BURASI TÜRKİYE; “BOSPHORUS CITY, DREAM CİTY”LER NEREDE?
YABANCI ADLANDIRMA ÇILGINLIĞI NE ZAMAN BİTECEK?


Haftalardır gazetelerde üç tam sayfa çıkan duyurular görüyoruz. İlk sayfada “Para Katlama Sanatı” için “Sinpaş Projeleri” içinde “Sinpaş Central Life %146; Sinpaş Aqua City % 759; Sinpaş Aqua Manors % 220 kazandırdı” duyurusu yapılıyor. Bunun arkasından gelen sayfalardan ilkinde “Boğazda Para Katlama Sanatı” için “Bosphorus Cıty İstanbul”; öteki sayfada ise “Suyla Para Katlama Sanatı” için “Aqua City 2010 İstanbul” duyurusu bulunuyor.
Yapıları, yapılaşmayı eleştirmek derneğimizi aşar. Kimi şirketlerin onca emekle ortaya çıkardıkları görkemli yapılara verdikleri yabancı adlara tepki göstermekse, Türkçeye özen ve saygı gösteren tüm kişi ve kurumlar gibi görevlerimizdir. Derneğimiz birçok kez işyerine, yapısına ve başka ürünlerine Türkçe ad bulamayan, Türkçeyi ya da başka bir dili bozarak ad veren kişi ve kurumları uyarmıştır. Uyarılarımız toplumun birçok kesiminde yankı bulmuş; ama ilgili kurumlar Türkçe adlandırma konusunda duyarlı olmamıştır. Ne yazık ki yabancı adlandırma hız kesmeden sürmektedir. Tepkimiz, “para katlama sanatına” ya da insanlara güzel, rahat, kolay yaşama olanakları sunulmasına değildir.
Yapılarına, “Kemer Koru Evleri, Saklı Vadi Konutları, Sevinç Evleri, Ulukent Konakları, Tunçkent Konutları, Ayışığı Konutları, Ihlamur Evleri… “ gibi adlar veren kişi ve kurumları da görmekte, bundan sevinç duymaktayız.
Ancak büyük kentlerimiz başta olmak üzere birçok yerde, onlarca yapının alnında, “Green Garden, Blox Haliç, Dream City, Digicom Starlife, Selenium City, Selenium Twins, Marenegro, Sealybria, Antrium Residence, Spradon Villaları, Sunrise Residence, Portville…” gibi, çoğuna dilimiz dönmeyen adlar yazmakta; kimilerinde de “Misstanbul Evleri, Ankamall, Park Ulusoy City, Canan Residence, Gürsu Konsept Evleri, Temelli Yenihisar Villakent…” gibi bozuk ya da karma adlar kullanılmaktadır.
Böylesi adlandırmaları anlamakta zorlanıyor ve soruyoruz:
Çağdaş, yaşanılır konutlar, işyerleri yapan şirketler, bunlara verdikleri emeğin arasına neden dil bilincini de katmazlar?
Neden güzelim “Boğaziçi”ne yabancı ağzıyla “Bosphorus” derler? Neden “Aqua City, Dream City, Sealybria, Antrium Residence…” deme gereksinimi duyarlar?
Neden bu yapıların Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına “yuva” olacağını düşünmezler? Örneğin “Sealybria” konutları yabancılar için midir? Türkiye’nin her köşesi, her yurttaş için “yuva” iken neden bu yuva “recidence”lar, “city”lerle kirletilir?
Bu konutları edinenler, neden adlarına hiç tepki göstermezler
?
Neden ilgili devlet kurumları, yetkililer, cumhuriyet savcıları, dil bilincini zedeleyen, Harf Devrimini çiğneyen bu tür adlandırmaları görmezden gelirler?
Kişi ve kurumların Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak dili Türkçeye saygısı bu kadar mı?
Umutsuz ve karamsar değiliz!
Görkemli yapılar diken kurumlardan birinin adlandırma konusunda duyarlı olacağına, gökyüzüne yükselen yapılarına Türkçe ad vererek örnek olacağına, Türkçeyi de yükselteceğine inanıyoruz!

Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Sevgi Özel