Mesajı Okuyun
Old 09-05-2009, 00:28   #75
Gemici

 
Varsayılan

Tartışmaya hukuki bakış açısının yanısıra tartışmacıların dünya görüşleri ve kişilik yapıları hakim olduğu için(benim sübjektif görüşüm) belirli bir ortak noktada buluşmak bir hayli zorlaşıyor. Tartışmayı zorlaştıran ikinci bir nokta kimin hangi yöne ağırlık verdiği konusunda baş gösteriyor; kimi tartışmacının odak noktası avukat ve avukatın giyimi ve genel görünüşü; kimine göre savcının görevi olmayan bir konuyu göreviymiş gibi düzenlemeye çalışması; kimine göre hakimin görevini yeteri kadar yapmamış olması; kimine göre kravat üzerinde durmak sadece şekilciliğe/dış görünüşe önem vermektir, savunmayı ve içeriği şekilciliğe feda etmemek gerekir; kimine göre bugün duruşmaya kravatsız girmek sadece bir başlangıçtır, bugün kravatsız gelen yarın pejmürde bir kıyafetle duruşmaya gelir, en iyisi yılanın başını küçükken ezmek; kimi tartışmacılar avukatın duruşmada kravat takıp takmamasını hukuk felsefesi ile açıklamaya çalışıyor.

Düşünce kıtlığı çekmiyoruz vesselam; hoşumuza gelmeyen daha doğrusu kendi düşüncemizle uyuşmayan düşünceler üzerinde fazla durmasak bile üzerinde tartışılacak bir sürü nokta var; burada tartışılmayan konular başka forumlarda tartışılıyor: Örneğin savcıların durumu, hakimlerin yetkileri, avukatlar konusundaki birçok nokta.

Not: Tüm yazdıklarıma rağmen tartışmayı olumlu ve faydalı buluyorum; tartışmacılar kendi fikirlerinden vaz geçmesler bile, tartışmayı izleyen diğer THS üye ve izleyiciler değişik fikirleri okuyup kendi kendilerine bir sonuca varabilir.

Hangi konuyu tartışmadık biliyor musunuz?
‚Hırvat‘ konusunu. Hırvat’ın kravatla alakası ne mi? Bunu nereden mi çıkardım?
Hırvatlar Berlin’de bir kravat sergisi açtıkları için ve kravat kelimesi Fransızcadaki ‚a la croate‘ kökünden geldiği için. A la croate ‚hırvat tarzı‘ anlamına geliyor. Fransızcadaki a la croate zamanla ‚cravate‘ olmuş. Buradaki ( c) harfi bizdeki (k) harfi gibi telaffuz ediliyor.

Kravatın kravat olarak adlandırılışı 1660 yılında bir Hırvat süvari birliğinin Fransaya gelişi ile başlıyor. Fransa Kralı XIV Ludwig tarafından getirilen bu süvariler, bir rozetle yakalarına iliştirilmiş ve uçları göğüslerinin üzerine sarkan, beyaz bir kumaş takıyorlarmış. Bunun en başta XIV cü Ludwig olmak üzere Fransızlar tarafından taklit edilmesinden croatta(krawatte) ortaya çıkmış ve zamanla tüm Avrupa‘ya yayılmış.

Kravat etimolojik olarak Hırvat kökünden ve kavram olarak Fransızca’dan gelmiş olmasına rağmen, kravatı ilk bulup takanlar ne Hırvatlar ne de Fransızlar. Kravat olarak adlandırılmasa bile bugünkü kravata benzer bir aksesuarın tarihi daha gerilere gidiyor. Romadaki Trajans Sütunundaki askerler boyunlarında düğümlenmiş bir mendil taşıyor. Fenikelilerde boyun bağı tipik giysinin bir parçasıuydı. Eski Mısırda da kravata benzer bir boyun bağı kullanılıyordu. Fransız Devrimi sırasında kravat politik bir sembol olarak rol alıyor; Soylular ve devrim karşıtları ipekten yapılmış beyaz kravatlar takarken, devrimciler siyah bir kravat ve proleterya pamuktan ve renkli boyun bağı takıyordu.
18. ci yüzyılın başlarında bugünkü kravatlara benzer karavatlar takılırken, yüzyılın sonlarında geniş kravatlar takılıyordu. Endüstri devrimi sıralarında kravat fazla ilgi görmüyor. 1960 lardan itibaren kravat Avrupada topluma uyum sağlamış, değişime karşı çıkan Almanca’da Spiessbürger olarak tanımlanan kişilerin sembolü olarak görülüyor.
Günümüzde kravat takanlar genel olarak erkekler. Kravat bir erkeklik sembolü olarak kabul ediliyor. Karneval’ın salondan sokağa döküldüğü gün olan Weiberfastnacht’ta(kadın karnevalı) kadınlar erkeklerin kravatlarını keserler, erkekliklerini kesmenin bir sembolü olarak.

Kadınlarda kravat takma pek rağbet görmemiştir, erkeklere baş kaldırmanın sembolü olarak kravat takan Georg Sand ve başka bazı kadınların dışında.
Romalılar 1.5 metre uzunluğunda Focale tabir edilen bugünkü kravatın öncüsü olarak kabul edilen bir boyun bağı takıyorlardı. Focale kelimesinin boyun anlamına gelen ‚facues‘ veya ‚ sıcak birşey taşıyan anlamına gelen ‚focus‘ tan geldiği düşünülüyor. Seneca, Quintiliano ve Horatio’dan günümüze gelen söylentilere göre, günlük yaşamda boynun açık bırakılması tercih ediliyormuş. Focale kadınlar ve hasta kişiler tarafından takılıyormuş. Toplumun ileri gelenleri bir konuşma yaptıkları zaman sesleri kısılmasın ve korunsun diye Focale takıyormuş. Focale zamanla askeri üniformanın bir parçası olmuş
Nereden nereye!
Saygılarımla