Mesajı Okuyun
Old 08-07-2014, 23:40   #3
Oğuz Saka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
22 HD "işçilik alacakları belirsiz değildir" dememiştir; temyize konu davadaki istem belirsiz alacak davası açılmasına müsait değildir demiştir... 9 HD ve HGK da farklı bir şey söylememiş "somut duruma göre değerlendirilmelidir"...

Nevra Hanım;

ben 22 HD'nin bu kararının diğer ilgili içtihatlarla çakışmamak amacıyla 'somut olaya göre değerlendirme' kriterini getirdiğini, bunun dışında ortaya koyduğu tüm kriterlerin genel- geçer, tüm işçilik alacakları davalarına uygulanabilir, geniş kapsamlı olduğunu düşünüyorum.

Örneğin işçilik alacaklarında belirsiz alacak davasının açılabileceğinin en büyük dayanağı 'işçilik alacaklarının teknik hesaplamayı gerektirmesi, bu nedenle de bilirkişi raporlarına ihtiyaç duyulması' idi. Ancak ilgili karar, son bölümlerinde açıkça 'salt bilirkişi incelemesi yapılması belirsiz alacak davasına gidilmesi için yeterli değildir' diyor. Devamla 'taraflar arasında çalışma süresi ve ücret miktarında tartışma olması da alacağı belirsiz hale getirmez' demektedir. Yine kararda 'davacının talep ettiği alacağın belirlenmesi objektif olarak mümkün, ancak belirleyebildiği alacağını ispat etmesi, kanunun öngördüğü şekilde ispatı (elindeki delillerle) mümkün değilse, burada da belirsiz alacak davası açılacağından söz edilemez. Çünkü bir alacağın belirlenmesi ile onun ispatı ayrı şeylerdir. Davacı, talep konusu yaptığı alacağını çok net şekilde belirleyebilir; ancak her zaman onu ispat edecek durumda olmayabilir.' demektedir.

Kararın özellikle alacak kalemlerinin belirli olup, olmadığının değerlendirmesini yaptığı son bölümde 'somut olayın özelliğinden çok, genel- geçer kıstaslar' konulduğunu görüyoruz.

Kararın ilgili bölümü;

Alıntı:
davacı kendisine ödenen aylık ücret miktarını, alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını ve kendisine işverence yapılan ödemeleri belirleyebilecek durumdadır. Bu haliyle, anılan alacaklar da belirsiz alacak değildir.
Fark fazla çalışma ücreti alacağı bakımından ise, davacının talebi fazla çalışma sürelerinin hesaplanması değil, iddiasına göre esas alınması gereken aylık ücret miktarı nazara alınarak, işverence öncesinde ödenen fazla çalışma ücretlerine ilişkin fark alacağın hüküm altına alınmasıdır. Bu alacak bakımından da, alacağın miktarını tam ve kesin olarak belirleyememe halinden söz edilemeyeceğinden, anılan alacak da belirsiz alacak değildir.
Son olarak, hiç ödenmediği iddia edilerek talep edilen sosyal yardım alacağı da, miktarı itibariyle işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine göre davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenebilir bir haldedir.


bunlar ve karar içinde geçen bunlar gibi bir takım kriterler her iş davasına uygulanabilir ve her işçilik alacağı davasını belirli hale getirebilir. Keza işçilik alacaklarına dair davaların 'dava dilekçesi- cevap dilekçesi- tanık anlatımları- bilirkişi raporu ve hüküm' evreleri arasına sıkıştırıldığı ve kalıplaştırıldığı da düşünüldüğünde 'somut olaya göre değerlendirme' olasılığı ortadan kalkmaktadır.

Kararın kalem alınış şekli, belirsiz alacak davası ve onun uygulama alanını kısıtlayıcı şekilde yorumlama yapılması bana işçilik alacakları için 22 HD'den kolay kolay belirli alacak davası konusunda işçi lehine karar çıkmayacak gibi geliyor.