Mesajı Okuyun
Old 14-06-2008, 22:39   #15
üye14540

 
Varsayılan

Sayın Seyit Sönmez bildiğiniz gibi; iddianame CMK'nun 170 ve devamı maddelerine uygun biçimde, tek celsede davanın bitirilmesi esasına göre düzenlenir. Deliller hazırlık aşamasında tooplanmıştır ve bu toplanan dellilere göre sanığın atılı suçu işlediği yolunda makul(çoğu zaman kuvvetli) şüphe oluşmuştur, zaten C.savcısı sanığın lehine olan delilleri de toplamak zorundadır, kaldı ki hazırlık aşamasındaki müdafi de sanığın lehine olan delilleri ileri sürmek durumundadır, sanığın da bu dellilerini bildirme hakkı vardır ve bu sanığa da bildirilir. Bütün bu aşamalardan sonra sanığın atılı suçu işlediğine dair makul şüphe oluşmuşsa dava açılır, bu durumda iddianame mahkemeye gönderilir, mahkeme dosyada eksik görmemişse iddianameyi kabul eder, mahkeme duruşmaya hazırlık tutanağı düzenler ve genelde sadece tarafları ve tanıkları çağırır, istisnai olarak kesin rapor gibi delilleri de toplar, iddianame düzenlenip kabulüne kadar davanın önemli aşaması geçilmiştir, mahkeme heyeti ya da hakimi duruşmaya çıkmadan önce dosyayı inceler, tanıkların hazırlık aşamasında söylediklerini değiştirmeleri makul ve hayatın olağan akışına uygun değilse, hazırlık aşamasındaki sıcağı sıcağına alınmış beyanlarına itibar edilir, Yargıtayın da bu konuda yerleşmiş içtihatları vardır, bütün bu aşamalardan sonra müdafiinin yapacağı son savunma, şekli zorunluluktan öteye gidememektedir ne yazık ki, zaten çoğu zaman esas hakkındaki savunmalar eski savunmaları tekrar niteliğindedir,yeni bir şey ortaya koymaz, ben 15 yıllık meslek hayatımda yeni bir hukuksal açılım ortaya koyan esas hakkında savunma da görmedim. Bazı arkadaşlarımız halen bizim yargılama sistemimizi Amerikan sistemi ile karıştırmaktadır ya da Türk filmlerindeki cevval avukat idolünden etkilenmektedir. Mahkemeler tabi ki hazırlık dosyasını okuyup vicdani kanıyı duruşma yapmadan oluşturmazlar, ancak dava hakkında bir izlenimleri de olur, duruşma yüzyüzelik ve doğrudanlık ilkesi gereği çok önemlidir, ancak hazırlık aşamasında iyi toplanmış deliller ve ayrıntılı alınmış tanık beyanları ile sanık hakkında dava açılmışsa, çoğu zaman yapıldığı gibi baskı ile tanıkların beyanı değiştirilse bile, tanığın hazırlık aşamasındaki beyanı ile sonraki beyanı arasında oluşan çelişki makul gerekçelerle desteklenmemişse, hazırllık aşamasındaki beyan hükme esas alınır. Tabi ki bütün bunlar vicdani delil esasına göre değerlendirilir. Saygılarımla