Mesajı Okuyun
Old 06-12-2019, 15:04   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 1985
Karar: 2018 / 2320
Karar Tarihi: 27.03.2018

TAZMİNAT DAVASI - HAKSIZ HACİZ - HAKSIZ HACİZ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDİLEBİLMESİ İÇİN DAVALILARIN İCRA TAKİPLERİNDE KÖTÜNİYETLİ VE AĞIR KUSURLARI OLDUĞUNUN İSPATLANMASI LÜZUMU - MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talep edilebilmesi için davalıların davacılar aleyhine başlattığı icra takiplerinde kötüniyetli ve ağır kusurlarının varlığının davacılar tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosyada mevcut delillere göre, davacılar tarafından açılan menfi tespit davasında ... İcra Müdürlüğünün 2009/4187 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde davacıların kısmen de olsa borçlu olduklarına karar verildiği, kötüniyet tazminat taleplerinin reddedildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşıldığından, davalıların icra takibine başlamakta kötüniyet ve ağır kusurlarının sabit olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, açıklanan nedenlerle davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.

(6098 S. K. m. 58) (818 S. K. m. 49)



Davacılar ... ve ... Eğitim Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/11/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/11/2016 günlü kararın istinaf incelemesinde; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen 31/01/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.



1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.



2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;



Dava haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminatın davacı şirket yönünden reddine, diğer davacı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.



Davacılar vekili; müvekkili şirket ile davalılar arasında düzenlenen kira sözleşmesi gereği toplam 4 adet 180.000,00 TL bedelli bononun davalılara teslim edildiğini, davacı ...'ın kefil olduğunu, kira sözleşmesine konu taşınmazın müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalılara senetler yerine müşteri çekleri ve bonolarla toplam 200.106,87 TL ödeme yapıldığını, önceki bonoların bedelsiz kaldığını, buna rağmen müvekkilleri hakkında davalıların icra takiplerine başladığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/267 esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını ve teminatlar yatırıldığını, davanın müvekkilleri lehine sonuçlandığını, buna rağmen davalıların müvekkillerinin iş yerine gelip haciz ve muhafaza işlemleri yaptırdığını, taşınmazlarına haciz koydurduklarını, müvekkillerinin ticari itibarının zedelendiğini belirterek haksız hacizler nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.



Davalılar vekili; takibe konulan bonoların kira alacaklarına mahsuben alınan bonolar olduğunu, davacı şirket tarafından kira sözleşmesinin tek taraflı feshi nedeniyle davalıların uğramış oldukları zararların telafisi için bonoların icra takibine konu edildiğini, davacılar tarafından açılan menfi tespit davasında kısmen kabul kararı verildiğini, icra takiplerinin hak arama kapsamında yapıldığını, kişilik haklarını ihlal eden bir durum da olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.



Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı şirketin manevi tazminat talebinin tüzel kişilerin manevi tazminat talep etmesinin hukuken mümkün olmaması nedeniyle reddine, davacı ...’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.



Hükme karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuşlardır.



Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek, tüzel kişilerin de haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talep edebilecekleri ve olayda manevi tazminatın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacı şirket yönünden reddedilen manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.



Dosyanın incelenmesinde;.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/267 esas sayılı dosyasında davacıların davalılara karşı menfi tespit davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda asıl davada davacıların Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2009/4187 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit talebinin kısmen kabulü ile takip dayanağı 80.000,00 TL bedelli bono nedeniyle 40.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine, birleşen davaların kabulüne ve birleşen davalara konu takipler nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, asıl ve birleşen davalarda kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar verildiği ve kararın 12/06/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.



Şu durumda, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talep edilebilmesi için davalıların davacılar aleyhine başlattığı icra takiplerinde kötüniyetli ve ağır kusurlarının varlığının davacılar tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosyada mevcut delillere göre, davacılar tarafından açılan menfi tespit davasında ... İcra Müdürlüğünün 2009/4187 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde davacıların kısmen de olsa borçlu olduklarına karar verildiği, kötüniyet tazminat taleplerinin reddedildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşıldığından, davalıların icra takibine başlamakta kötüniyet ve ağır kusurlarının sabit olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, açıklanan nedenlerle davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.



Sonuç: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın karar veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 27/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)