Mesajı Okuyun
Old 30-08-2007, 03:39   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2001/6-577
Karar: 2001/575
Karar Tarihi: 04.07.2001
ÖZET : Dosya kapsamından, dinlenen davacı tanıklarının ifadelerinden davacının halasına ait olan bir evde oturmakta olduğu anlaşılmaktadır. Davacı başkasına ait evde oturmaya zorlanamayacağına göre ihtiyaç iddiasının samimi olduğunun kabulü gerekir. 6570 sayılı Yasanın 7/d. maddesine dayalı olarak açılan davada iktisabın muvazaalı olduğu savunması bu davada incelenemeyeceğinden ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğu kanıtlandığından kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
(6570 S. K. m. 7/d)
Dava: Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 7.12.2000 gün ve 2000/1223-1851 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12/3/2001 gün ve 2001/1777-1936 sayılı ilamı;
( ...Dava iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar vermiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak açmış olduğu iş bu dava ile konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, önceki maliğin taşınmazın tahliyesini sağlamak amacıyla kiralananı yakını olan davacıya sattığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme eski maliğin tahliyeyi sağlamak amacıyla kiralananı gerçek değerinin altında davacıya sattığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
Dosya kapsamından, dinlenen davacı tanıklarının ifadelerinden davacının halasına ait olan bir evde oturmakta olduğu anlaşılmaktadır. Davacı başkasına ait evde oturmaya zorlanamayacağına göre ihtiyaç iddiasının samimi olduğunun kabulü gerekir. 6570 sayılı Yasanın 7/d. maddesine dayalı olarak açılan davada iktisabın muvazaalı olduğu savunması bu davada incelenemeyeceğinden ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğu kanıtlandığından kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/4202
Karar: 2006/6329
Karar Tarihi: 05.06.2006
ÖZET: Söz konusu olayda taraflar arasında davalının kiralanan yerde önceki malik ile yapılan sözleşme ile kiracı olarak bulunduğu sözleşmenin bir yıl süreli olarak kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bir aylık dava açma süresi içinde ihtarname tebliğ edildiğinden dava süresindedir.
(6570 S. K. m. 7)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava iktisap ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir.
Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
6570 sayılı Yasa kapsamına giren bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda, dilerse Yasanın 7/d maddesinde öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Yeni malikin bu seçeneklerden hangisi yararına ise onu tercih etme hakkı vardır.6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine dayanması halinde yeni malikin iktisap günü de dahil olmak üzere iktisap tarihinden itibaren bir (1) ay içinde kiralananı satın aldığını ve ihtiyacı olduğunu kiracıya bildirmesi ve yine iktisaptan itibaren iktisap günü dahil altı (6) ayın sonunda dava açması gerekir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak iktisabı izleyen bir ay içerisinde ihtar tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir.
6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine göre açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında davalının kiralanan yerde önceki malik ile yapılan sözleşme ile kiracı olarak bulunduğu sözleşmenin bir yıl süreli olarak kurulduğu, bitim tarihinin 01.08.2005 tarihi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde taşınmazı 23.05.2005 tarihinde iktisap ettiğini belirtmiş, davayı 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesinin kendisine tanıdığı seçimlik hakkını kullanarak önceki malik ile yapılan sözleşmeye dayanarak açmıştır. Bu durumda sözleşme süresinin sona erdiği 31.07.2005 tarihine nazaran bir aylık dava açma süresi içinde 01.08.2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye göre 11.10.2005 tarihinde açılan dava süresindedir. Dava süresinde açıldığından işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde süresinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden e iadesine 05.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************