Mesajı Okuyun
Old 05-10-2006, 18:49   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Karar 2

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1995/3-968
K. 1996/38
T. 7.2.1996
• ECRİMİSİL ( Sahipsiz taşınmaz )
• SAHİPSİZ TAŞINMAZLARIN İDARESİ ( Kayyum )
• KAYYUM ( Kimsesiz taşınmazların idaresi )
743/m.377
3561/m.12
ÖZET: M.K.nun 377. maddesine göre Sulh Mahkemesi İdaresi kimseye ait olmayan mallar için muktezi tedbirleri ittihaza ve sahibi uzun müddetten beri gaip olupta bulunduğu yer belli olmazsa kayyum tayinine mecburidir.

Davacı İstanbul Defterdarları M.K.377, 3561 sayılı Kanun uyarınca usule ve kanuna uygun olarak, kayyum tayinine dair Karar verilmiş vc usulüne uygun çekilde iptal edilmemiş olmasına göre; işin esasına girilerek davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki "ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 4.Hukuk Mahkemesince davanın aktif husumet yönünden reddine dair verilen 1.4.1994 gün ve 1993/385 E. 1994/135 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 22.9.1994 gün ve 1994/9508-11810 sayılı ilamı;

( ...Medeni kanunun 377. maddesine göre Sulh Mahkemesi idaresi kimseye ait olmayan mallar için muktezi tedbirleri ittıhaza ve uzun müddetten beri gaip olup da bulunduğu yer belli olmazsa kayyım tayinine mecburidir.

Ayrıca 3561 sayılı mal memurlarının kayyım tayin edilmesine dair kanunun 1 ve 2. maddelerine göre, gaip kişilerin mal varlıkları üzerindeki Hazine menfaatimn daha iyi korunmasını sağlamak üzere mahalli en büyük mal memurlarının kayyım tayin edilmesi öngörülmüştür.

Davacı İstanbul Defterdarlarının M.K. 377, 3561 sayılı Kanunu uyarınca usule ve kanuna uygun olarak kayyım tayinine dair karar verilmiş ve usulüne uygun şekitde iptal edilmemiş olmasına göre işin esasına girilerek davaya bakılması gerekirken bazı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.