Mesajı Okuyun
Old 10-08-2015, 18:12   #3
gmenkulsimsarı

 
Varsayılan Eser Sözleşmesinde Nama Ifa

Değerli Meslektaşım,

Sorunuzu okudum ve şu konuda sizi temin ederim ki 3-4 gündür üzerinde düşünmekte araştırma yapmaktayım.Acizane tavsiyelerimi görüşlerinize sunar kolaylıklar dilerim.

1- İlamın kesinleşmesi meselesi üzerine;

Taraflar arasındaki yargılama gayrimenkulün aynına ilişkin yani mülkiyet ihtilafına konu değilse kesinleşmesinin beklenmesine lüzum yoktur.İcra edilebilir.Kaldı ki siz mülkiyetin yüklinici üzerinde olduğunu kabul etmektesiniz.Sizin talebiniz gayrimenkul üzerindeki şahsi hakka ilişkindir.Nitekim nama ifa ile direk ilgili olmasa da yargıtay kararlarına göre ayın konusunda ihtilaf olmadığı takdirde kesinleşmenin beklenmesine gerek yoktur.

-Y. 8. hd 2013-10964 e. 2013-9736 k 21.6.2013 t.
-Y. 8. hd. 2012-12791 e. 2013-292 k. 17.1.2013 t.
-Y. 8.hd. 2012-3739 e. 2012-4255 k. 15.5.2012 t.
-Y. 8. hd. 2012-3729 e. 2012-3956 k. 8.5.2012 t.
-Y. 12. hd. 2011-9304 e. 2011-26513 k. 5.12.2011 t.

Nama ifanın Hukuki temellendirmesi;

Nama ifaya izin davasında yapılacak işlerin tek tek saptanarak bedelinin ne olacağı hüküm fıkrasında gösterilmek zorundadır.Yine unutulmamalıdır ki; yapılacak eksik işler için takdir olunacak bedel tahmini bir rakam olup,Yüksek Mahkeme şu kararı vermiştir (Y.14. Hukuk Dairesi 5.11.2002 t. 2002-6474 e 2002-7366 k.) ;

''... davada hüküm altına alınan eksik iş bedelleri, anılan mahkeme kararında tahmini değerler olarak nitelendiği gibi Y. 15. Hukuk Dairesinin onama kararında da nama ifa ile ilgili davada hüküm altına alınan bu miktarın avans niteliğinde olduğu özellikle vurgulanmaktadır.''

Avans üzerine şu tartışmayı ön plana çıkararak konuyu kesinleşme ile bağdaştırmak amacındayım.Nama ifaya izin verildikten sonra mahkemece takdir olunan tahmini bedelin yapılan ayıp onarımından (eksik işten) daha az veya daha fazla olması durumunda ne yapılacaktır?
Zira mahkeme kararının kesinleşmesi bu problemi daha da derinleştirecektir.Bu bağlamda,

Dr. Şirin Aydıncık Nama İfa kitabında (Şirin Aydıncık, Yapma Borçlarının İfa Edilmemesi ve Hukuki Sonuçları Özellikle TBK m.113/1 Kapsamında Nama İfa,Vedat Kitapçılık, 1.Bası,İstanbul 2013, s.304);

''Bu sebeple önceki tarihli avans kararında belirlenen avans miktarı HMK m. 303 anlamında kesin hüküm teşkil etmez.''

Yazar bu konuda derin bir tartışmaya girmiş ve kesin hüküm olmadığı yönünde isviçre hukukundan örneklerle konuyu açıklamıştır.

ikinci bir imkan ise;

Kararda hükmedilen masrafların farklı yollardan da tahsil imkanı vardır.İlamlı icra yoluyla tahsil edilebilir.

Sonuç:
Kesinleşmenin şart olmadığı yönünde yargıtay kararlarını hakime sunarak alacağınızın kişisel bir hak olduğunu mülkiyet üzerinde hak ihtilafının olmadığını anlatarak karar alabilrsiniz diye umuyorum.Sizin olayınıza tam olarak uyan bir yargıtay kararı bulamadım.Bu konu da ilk olabilirsiniz.



2- Diğer hissedarlar üzerine;

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde bir kısım arsa sahibinin nama ifayı isterken bir kısmının nama ifaya karşı çıkmasına ilişkin kararda Yüksek Mahkeme;

''Bir kısım arsa sahipleri masrafı yükleniciye ait olmak üzere aynen ifaya izin istemiş, bazıları ise buna karşı çıkmıştır.Dava açanların istemi karşı çıkanların da yararınadır.'' Y. 15. HD. 19.03.2002 t. 2002-623-1220 s.

(Efrail Aydemir, İnşaat Hukuku, Seçkin yayıncılık, Nisan 2012 s.260

İyi Çalışmalar Dilerim
lütfen burdan size fotoğraf ve daha ayrıntılı bilgi gönderebilirim
gordaglaw@gmail.com