Mesajı Okuyun
Old 27-12-2012, 14:00   #54
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bir sorum olacak, görüşünü paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum:

A, kat mülkiyetine tabi bir iş hanında bulunan kendisine ait olan bağımsız taşınmazın bir kısmını 1974 yılında B'ye satıyor. Kalan bağımsız taşınmazlarını ise 2010 yılında C'ye satıyor. Taşınmazlar 1974 tarihinden bu yana hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Yani A nasıl sattı ise o durumdadır.

İş hanının ortak yer kapsamında bulunan teras katının bir bölümü B'ye satılan bağımsız işyerlerinden bir kısmı ile 1974'ten önce satıcı A tarafından birleştirilmiş. 2010 tarihine kadar hiçbir itiraz olmamış.

2010 yılında C, A'dan satın aldığı bir kısım işyerinin sahibi olunca, B'den, teras katının birleştirilen kısmı için ecrimisil ve men'i müdahale talep ediyor.

Sorum şudur: 1974 yılından önce İşgali gerçekleştiren ve o haliyle işyerinin bir kısmını B'ye, kalan kısmını C'ye satan A olduğuna göre, A'dan dükkanları satın alan yeni malik durumundaki C, iyi niyetli (yani işgale neden olmayan ve halihazırdaki mevcut durumu ile taşınmazı A'dan satın alan)B'den satın alma tarihi (2010) itibariyle ecri misil isteyebilir mi?

Teşekkürler...

Sorumun cevabını bir Yargıtay kararında buldum. Düşündüğüm gibi önceki Malik'in rızası/bilgisi yeni maliki de bağlıyor. Aşağıya ilgili kararı ekliyorum bir meslektaşımıza faydalı olabilir düşüncesiyle...

--

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/4708
Karar: 2002/5408
Karar Tarihi: 08.05.2002

Dava: Dava dilek
çesinde ortak yerlere el atmanın önlenmesi ile eski hale getirilmesi ve 1.500.000.000 TL. ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dava, anataşınmazın ortak yerlerinde projeye aykırı olarak yapılan değişikliklerin projeye uygun hale getirilmesi ve 1.500.000.000 TL. ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı yönetici anataşınmazda kat maliki olduğu gibi bu davayı açması konusunda kat malikleri kurulunca kendisine yetki verilmiş bulunduğundan aktif husumete ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Dava konusu edilen ortak yerlerdeki projeye aykırı değişikliklerin anayapının inşası sırasında yüklenici tarafından yapıldığı ve bu değişikliklere davacı Osman Ö'in -25.8.1983 gün ve 47604 yevmiye sayılı olup noterde düzenlenen "muvafakatname ve sözleşme" başlıklı belgede yazılı olduğu üzere- açıkça muvafakat ettiği, bu bağlamda anataşınmazdaki diğer kat maliklerinden (şimdiki bağımsız bölüm maliklerinin selefi olan kişilerden) her birinin aynı şekilde söz konusu değişikliklere muvafatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayapının inşası sırasındaki değişikliklere onay vermiş bulunan o günkü maliklerden bir kısmı bağımsız bölümlerini şimdiki maliklere devretmiş ise de önceki maliklerin verdikleri muvafakat şimdiki kat maliklerini de bağlayacaktır. Buna göre davaya konu değişikliklere muvafakat vermiş bulunan bağımsız bölüm maliklerinin Medeni Kanununun 6. maddesinde öngörüldüğü üzere böyle bir davayı açmakta iyiniyetli olmadıkları gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi,
2- Kat Mülkiyeti Yasasının ek 1. maddesine göre bu yasadan doğan uyuşmazlıklara miktarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması öngörülmüştür. Kat Mülkiyetinin uygulanması söz konusu olmayan ecrimisil davasının kat mülkiyetinden kaynaklanan eski hale getirme davası ile birlikte görülebilmesi için istenen ecrimisil miktarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aşmaması gerekir. Mahkemece, ecrimisil davasında istenen miktarın Sulh hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı gözetilerek, eski hale getirme davasından tefrik edilip genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, her iki davaya birlikte bakılıp hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.