Sayın meslektaşım,
Sizinde bildiğiniz gibi Ölünceye kadar bakma akitleri sağlararası ve karşılıklı taahhütleri içeren bir sözleşmedir.Annenin ölümü ile birlikte bakım borçlusu -kardeş sözleşmeden doğan talep hakkını kullanarak terekeye(yasal mirasçılara) karşı aynen ifa davası(tapu iptali ve tescili) davası açmış ve davayı kendi lehine sonuçlandırmış ve verilen karar da kesinleşmiştir.(Yargıtay Ölünceye kadar bakma akitlerinden doğan taleplere ilişkin davalarda muvazaa iddiasının savunma yoluyla da kullanılabileceğini kabul etmektedir,ancak sizin olayınızda tapu iptali ve tescil davası davacı kardeş lehine sonuçlandığından artık bu savunma üzerinde durabilme imkanı da kalmamıştır.)
Sizinde bildiğiniz gibi basit bir tanımla, tenkis davaları sağlararası veya ölüme bağlı karşılıksız (ivazsız) kazandırmalar saklı pay sahibi yasal mirasçıların saklı paylarına zarar verdiği ölçüde kazandırmanın indirime tabi tutulmasını sağlamaya yönelik davalardır.Oysa bakım borçlusu-davacı kardeş ,annesinden sağlararası karşılıksız bir kazandırma almamış,Bilakis sözleşmeden doğan talep hakkını( karşı edimi talep etme hakkını) kullanarak dava konusu taşınmazın mülkiyetini hükmen temlik almıştır.
Bu nedenle olayınızda tenkis davasının hiçbir yasal şartı bulunmadığından tenkis davası açmamanızı tavsiye ederim.
Ayrıca tenkis davalarına ilişkin olmak üzere 743 sayılı eski Tkm ile 1 ve 5 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş iken 4721 sayılı yeni TMK ile ise 1 ve 10 yıllık hak düşürücü süre koşulunun getirildiğini de belirtmek isterim. Saygılarımla..Av.Şükrü Söğüt