Mesajı Okuyun
Old 11-06-2007, 17:17   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Av.Çağlar Şener,

İşçinin iş akdini neden fesh ettiğini yazmamışsınız. İşçinin haklı nedenle feshi halinde diğer tüm hususları bir kenara bırakarak sadece haklı fesih nedeniyle senedin işleme konamayacağını, alacaklının takibat icrası hakkının bulunmadığına itiraz ile netice elde etmeniz mümkün olabilir.

Ayrıca sened üzerinde eğitim bedeli yazıyor da; senedin iki yıl çalışma koşuluna karşılık verildiği, 2 yıldan önce çıkarsa eğitim bedelini karşılaması gerektiğine dair yazılı bir anlaşmanız var mı? Bu da ispat açısından son derece önemli bir husus.

Yazınızda "... bunları ispat eder isek, borçlu olmadığımıza karar verilir" demişsiniz. Senedin eğitim giderlerine karşılık tanzim edildiğini ispat noktasından sıkıntı yaşamazsınız, zira üzerinde şerh var.

Ancak senette tanzim tarihi açık ise veya daha yeni bir tarih atıl/ı/mış ise ve/veya yazılı bir akit yoksa; bu halde işçinin eğitim aldığı zamanı, çalışması gereken sürenin 2 yıl olduğunu ispat noktasında sıkıntı yaşabilirsiniz. İşveren "işçi daha eskiden beri çalışıyordu, vasıfsızdı, ben eğitime yeni gönderdim, senedi de buna göre daha sonra tanzim ettik, daha süre dolmadı" diyebilecektir.

Dolayısıyla borçlu olmadığınıza karar verilmesi sandığınız kadar kolay olmayabilir. Dikkatli olmakta fayda var.

1)Takipten önce menfi tespit davası açmanın size pratik faydası; teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilebilmesi olasılığı.

2)Dikkat etmeniz gereken husus: Menfi tespit davası da olsa iş mahkemesinin görevli olduğudur. Bu davada maddi vakıalara dair tanık dinletmeniz mümkündür.

3)"Eğitim bedelidir" ibaresinin senedin geçerliliği konusunda sadece "teminat senedidir, ciro edilemez" savı (çok da emin değilim ama) yönünden size artı bir katkısı olabilir. Davanın içeriği yönünden; eğitim giderine dair bu davalar artık tip davalardır. Mahkeme hakiminin, bilirkişinin konuyu aşina olması avantajından öte bir faydası olmaz.

4)-

5)"Eğitim bedelidir" ibaresi nedeniyle teminat senedidir, ciro edilemez savı ileri sürülebilir kanaatinde olmakla birlikte kesinkes emin olduğum söylenemez. Ancak ciro edilmesinin sizin açınızdan sakıncasını çok da anlayamadım. Herhalükarda ya teminat yatırarak icrayı durdurma kararı alacaksınız ya da ihtirazi kayıtla ödeyip, istirdat davası olarak devam edeceksiniz davanıza. 3. kişi olursa sizin için handikapı ne olur, şu an anlayamadığımdan net cevap veremiyorum.

Eğitim Giderlerine İlişkin Davalarla İlgili Genel Not:
Menfi tespit olsa bile davayı iş mahkemesinde açınız.

Öncelere Yargıtay tek taraflı olarak işçi aleyhine ve işveren lehine bir düzenleme taşıyan sözleşme hükümlerini direkt olarak iptal ederek, yok sayıyor ve bu tip eğitim gideri bedeline dair senetleri de iptal ediyordu.

Ancak Yargıtay görüş değiştirdi ve bu doğrultuda mahkemeler de şu anda işveren tarafından yapılan toplam eğitim giderinin, eğitime katılan kişi başına düşen kısmının; işçi tarafından çalışılan ve çalışılması gereken süreye orantılanması suretiyle belirlenen meblağ kadar bir bedelden işçinin sorumlu olmasına karar veriyorlar. Sizin olayınızda 2 yılın dolduğunu veya haklı feshi ispat ettiğiniz anda borçlu olmadığınıza karar verilecektir.

Bir de senetle ilgili zamanaşımı süreleri; cirantalara karşı 1 yıl ve keşideciye karşı 3 yıl. Bu süreler geçti ise zamanaşımı defii ile diğer hususları hiç tartışmadan meseleyi halletmeniz de mümkün.

Saygılarımla.