Mesajı Okuyun
Old 30-03-2009, 21:07   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Katkı,

1-
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/1076
Karar: 2007/4161
Karar Tarihi: 19.06.2007

ÖZET: İtirazın iptali istemi reddedilen takiple ilgili olarak alacaklı haksız olmakla beraber takipte kötüniyetli olduğu ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. İtirazın iptali talebi kısmen kabul edilen icra takibi ile ilgili olarak davalı itirazında kısmen haklı çıkmış olmuş, temerrüdün oluşup oluşmadığı, işlemiş faiz istenip istenemeyeceği yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Bu durumda alacaklının inkar, borçlunun kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 413) (2004 S. K. m. 67)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yapılan icra takiplerine itirazlarının iptali ve takibin devamına ilişkindir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- İİK. nun 67/II. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için diğer koşulların yanında ayrıca alacağın likit olması, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gereklidir. Somut olayda itirazın iptali istemi reddedilen takiple ilgili olarak alacaklı haksız olmakla beraber takipte kötüniyetli olduğu ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. İtirazın iptali talebi kısmen kabul edilen icra takibi ile ilgili olarak davalı itirazında kısmen haklı çıkmış olmuş, temerrüdün oluşup oluşmadığı, işlemiş faiz istenip istenemeyeceği yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Bu durumda alacaklının inkar, borçlunun kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. nun 438/VII. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmı 4 ve 5. fıkralarının tamamının karar metninden çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla 4. fıkra olarak <koşulları oluşmayan alacaklının icra inkar tazminatı isteminin reddine> ve 5. fıkra olarak <koşulları oluşmadığından davalı borçlunun kötüniyet tazminatı talebinin reddine> cümlelerinin yazılmasına ve kararın değiştirilen bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, 19.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

2-
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/1077
Karar: 2007/4313
Karar Tarihi: 25.06.2007

ÖZET: Alacağın varlığı, miktarı ve davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptandığından alacak likit değildir. Bu nedenle koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekir. Ayrıca davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücreti tayini gerekir.

(2004 S. K. m. 67) (1136 S. K. m. 164)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı yanca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- İİK. nun 67/II. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için diğer koşulların varlığının yanında ayrıca alacağın likit olması da gereklidir. Eldeki davada alacağın varlığı, miktarı ve davacı yüklenicinin hak ettiği iş bedeli yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptandığından alacak likit değildir. Bu nedenle koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır. Öte yandan işlemiş faizle birlikte toplam 6.462.131.400 TL. alacak için takip yapılmış 1.699,00 YTL üzerinden kısmen kabul kararı verilmiş olup, davanın 4.763.131.400 TL. lık kısmı reddedildiğinden vekilinin çalışması karşılığı karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre davalı lehine 571,57 YTL nispi vekalet ücreti tayini gerekirken daha az miktarda avukatlık ücreti takdiri yerinde olmamıştır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. Ne var ki düşülen bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. nun 438/VII. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrası 2. bendinin tamamının karar metninden çıkartılmasına yerine <Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine> cümlesinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 6. bendi 3. satırındaki <338,00> rakamının karardan çıkartılarak yerine <571,57> rakamının yazılmasına ve kararın değiştirilen bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan, bakiye 79,50 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Hangi alacağın likit sayılıp sayılamayacağının somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiğini ayrıca ben de yinelemekteyim..

Kolay gelsin,