Merhaba Arkadaslar,

Bildiginiz gibi Türkiye AB kapilarini zorluyor ve AB üyesi olmaya calisiyor. Bunu yaparkende, degisik konularda ve cercevelerde anlasmalar imzaliyor. Bunlardan biride 90'li yillarin sonunda, sayin Basbakan Ciller döneminde imzalan gümrük birligi Anlasmasi. Bu anlasmaya göre Ab üyesi ülkeler ile Türkiye arasinda igneden iplige bütün ürünler icin, mallarin serbest dolasimina imkan taninacak ve de Ic pazari koruyucu ilave vergi alimlarinadan vazgecilecek. Bu genel kural ile ilgili gecis hükümleri ayrica düzenlenmis ve zaman baglanmis idi. Saniyorum sözü edilen anlasmaya göre (bu güne kadar bu anlasmanin ne icerigi, ne de kapsami kamuoyuna aktarildi, AB ile yapilan tüm diger anlasmalar gibi) 2001 yili sonu itibariyle bu gümrük birligine gecis süreci saglanmis olacak idi.

Genel ifade ile, bu anlasma cercevesinde AB üyesi ülkelerden birine seyahat eden bir türk vatandasi, oradan hosuna giden televizyonu satin alip, Türk Gümrügünde ilave bir gümrük vergisi ödemeksizin, sadece Faturada yazan Ithalat bedeli üzerinden, Televizyon icin KDV' yi ve Bandröl ücretini ödeyerek ülkeye sokabilecekti. Ya da benzer bir sekilde, Vatandas A, Almanya'da Oto galerisinde görüp begendigi Mercedes'i satin alabilecek ve de hic bir ilave prosedüre gerek kalmaksizin yine ayni sekilde, Fatura Bedeli üzerinden KDV'sini ve de tasit alim vergisini ödeyerek, baskaca ilave bir vergi ödemeksizin, Türkiye'ye sokabilecek idi. Ancak bu ve benzeri durumlar maalesef Gümrük Birligi Anlasmasinin satir aralarina sikisip kaldi.

Anlasmaya göre Türkiye, yukarida da belirttigim gibi, 2001 sonuna kadar neredeyse AB'de Türkiye'ye gelecek olan tüm ürünler icin bütün ilave gümrük vergilerini kaldiracak ve de AB'nin temel fikirlerinden biri olan MALLARIN SERBEST DOLASIMI ilkesini saglamis olacak idi. Oysa halen, AB'den gelen ürünler icin degisik gümrük vergileri ya da onlarin yerine gececek ilave vergiler ile, yani anlayacaginiz cagdisi bir yöntem ile ic pazar koruma yoluna gidilmektedir. Bu da AB ile yapilan Gümdük Birligi anlasmasina aykiri bir durum yaratmakta, Tükiye'nin AB komisyonuna sikayet edilebilmesine zemin hazirlamaktadir.
Basta OTOMOBIL olmak üzere, Avrupa'da rekabet gücü olmayan, Düsük kaliteli ic piyasa ürünlerini koruma maksadi ile, Gümrük Birligi anlasmasi kamu oyuna aktarilmamakta ve de vatandaslarin bundan dogan haklari hususunda kimse yeterince bilgilendirilmemektedir. Oysa, AB temelinde yatan Seffaflik ilkesi geregi, her sey acik ve secik kamu oyuna duyurulmasi gerekir. Örnegin ALmanya'da birakin normal vatandaslar icin, Körler icin bile sayfalar dolusu brosürler hazirlanmis, ülkede yasayan herkesin AB ile ilgili bilgilere ulasilmasi saglanmistir.

Simdi, Arkadaslara sorum, gümrük birligi anlasmasini tozlu meclis raflarindan indirip, günlük hayata nasil aktarabiliriz? Türkiye'yi Gümrük Birligi anlasmasinin maddelerine uymaya zorlayacak örnek davalri AB komisyonuna nasil getirebiliriz? Veya benzer olaylari yasayipta, eli kolu bagli birsey yapayan meslektaslarimiz oldumu?

Selam ile
Av.Muhterem Dilbirligi