Mesajı Okuyun
Old 20-05-2009, 16:53   #6
fikirbay

 
Varsayılan haklısınız...

Sayın Hallaç,

İtiraz yolunun şablon kararlarla geçiştirildiği konusunda tamamen haklı olduğunuzu düşünüyorum. Çok açık hukuka aykırılıklar dahi görmezden gelinmektedir. İtiraz yapılırken, yargı yerinin kararı da ortaya çıkmış olduğundan, daha güçlü argümanlarla yapılmasına rağmen, arz ettiğiniz sebeplerden olsa gerek, sonuç elde etmek mümkün olmamaktadır. Duygu ve düşüncelerinizi çok iyi anlayabiliyorum.

Kararların "gerekçesiz" yazılması da tarafların sav ve savunma haklarının yargı yerlerince kısıtlanması anlamına gelmektedir. Bu yüzden, iç hukuktaki kararların da AİHM kararlarında olduğu gibi, davacı ve davalı tarafların sav ve savunmaları irdelenip, yasal mevzuatla kıyaslanıp, sonra da yargı yerince sav veya savunmadaki sakatlık mevzuata dayalı olarak gösterilip kararlara inandırıcılık kazandırılması gerekmektedir. AİHM kararlarında tüm bu aşamalar gayet doyurucu şekilde yerine getirilmekte ve bu sayede akıl, mantık, vicdan sahibi sağduyulu aklıselim insanlar tatmin olabilmektedir.

TESEV'in son araştırmasında yer alan ve bizatihi hakim ve savcılara ait olan tespitlere bir göz atmanızı öneririm.

Sayın Armağan'ın durumunun da ilginç bir "istisnai" hal oluşturduğunu düşünmekteyim. Zira, genel tabloya aykırı bir halden söz etmektedir.