Mesajı Okuyun
Old 23-10-2012, 21:20   #27
Teknik_Uzman

 
Varsayılan

Alıntı:

“Zira işbu maddeyi yazan komisyon üyeleri de zaman zaman konferanslarında bu konu sorulursa, düzenleme amaçlarını iki reşit olmayan kişi arasındaki ilişki için düzenleme yapmadıklarını zaten bu durumda yargılama olamayacağını ifade ediyorlar.”
"Aynı şekilde diğeri de reşit degil ve kendisi yada anne/babası şikayetçi olur ise her ikisi de müşteki sanik olacaktır. Ancak bugüne kadar tck 104 anlaminda müştekinin erkek, sanığın bayan olduğu bir ceza davasi ile karşılaşmadığını söylemeden geçemeyeceğim. Düşündürücü...."
"Kesinlikle önce davranan müşteki olur, diğeri şüpheli..."
"Pekiyi biri bu olaydan sonra kaza geçirdi, rapor aldı, iş göremez raporu? Hangisi / niçin müşteki?...."

..................

Değerlendirmeler:

Görüldüğü üzere yargıya başvuru, sadece tarafların adlandırılması / sıfatlandırılması (mahkemede çağrılması) için konulmaktadır. Asıl mesele ise bu tanımların, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde ortaya çıkaracağı tek veya çift sıfatlı durumlarıdır. Burada, 'silahı önce çeken', 'kurşunu ilk yiyen' anlamında bir zamanlama konusuna girilmesi yersizdir. çünkü, 'karşılıklı rıza' zaten öncelik durumunu yutar. Eğer çift taraflı rıza yoksa, tek (kadın) taraflı bir şikayetin varlığı kaçınılmazdır; genelde önceliği kız tarafı alır ve bayan müşteki, erkek şüpheli/sanık olarak ortaya çıkar. Ancak bu, her ne kadar önyargılı olarak erkeğin suçlu görülmesine yol açabilse de, genelde kız tarafının rızalı olduğunun perdelenmesi için de kullanılır.

Fizyoloji gereği erkeğin kadına yönlendiği dikkate alındığında, elbette ki normal şartlarda; 'müştekinin erkek, sanığın bayan olduğu bir ceza davası' oluşamaz. Esasen karşı şikâyetin olması, diğer tarafın da kendisini kurtarma amacını taşıyan bir işlem olmaktan /hukukta paradoks yaratıp davayı düşürmekten/ başka anlam taşımayacaktır. Ancak kovuşturma evresinde şikâyetin gerçekliğine hükmedilecek; kanıtlanması halinde bir tarafın şikâyeti doğru, diğeri yanlış /iftira/ olarak kesinleşecektir.

Mevcut mevzuat, fizyolojinin etkisinde kalarak, erkek şüpheliyi varsaymaktadır. Yani, kadın tarafının saklı rızasını perdelemek, yahut erkek tarafını kurtarmak için kullanılan karşı şikâyet tekniği; mevzuattaki açığı kullanarak, mevcut durumun çözümünü var göstermektedir. Oysa gerçekte bu paradoks, çözümsüzdür. Birkaç fâcia daha yaşanmadan 15-18 yaşın (ergen cinselliğindeki serbestiler veya kısıtlamalar) durumu yasa koyucu tarafından âcilen ele alınmalıdır.