Mesajı Okuyun
Old 19-07-2006, 13:07   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Hepinize teşekkür ederim ilginizden dolayı. Ancak bir gerçek varki insan olarak bazen bariz bir haksızlık karşısında çaresiz kalmak yaşanabilecek en kötü duygudur. Yıllardır biz ceza yargılamasında savunlamarımızda konuyla ilgili maddi gerçeğin, dosyaya ve evraklara yansıyan gerçekle birebir örtüşmediğini söyleriz. Ancak buna kimse itibar etmez Bir olayla ilgili en ayrıntılı delile ulaşma şansına biz Avukatlar sahibizdir Ne C.Savcısı Ne hakim ne de kolluk bizler kadar olayı yakından takip etmediğinden ve farklı delillerle olayı çözümleme şansına sahip olmadıklarından maddi gerçeği biz Aukatlar kadar iyi sağlıklı ve kapsamlı öğrenemezler. Bu durum elbette zaman zaman adalatte sapmalara neden olmaktadır.
Yukarıda kurşunlama ile ilgili olayda bir Avukat olarak yaşadığım şansızlığı ve çaresizliği ifade edebilmem mümkün değildir. Nezarethanede 2. Şüpheli var ve bunlarla ilgili soruşturma yapılmakda. Biz de Şüpheli Müdafii olarak 3 kişinin ifadesinin alınmasını istiyoruz. Konuyla hiçbir ilgisi olmayan masum 3 insan tanık olarak ifade vermek için Emniyet müdürlüğüne geliyor ve orada cinayet masası ekipleri bilgisayar kullanabilen elemanımız yok ifade alamayız bugün gidin yarın gelin şeklinde klasik devlet memuru zihniyetiyle tanıklarımızı geri gönderdiler. Ertesi gün sabah saat 9 da aynı kişiler ifade vermek için geldiklerinde olayla hiçbir ilgisi olmadığı halde masum günahsız insanlar üzerine ateş açıldı ve tanığın birisi çok kötü şekilde yaralanmıştı ben o tanığı gördüğümde lanet ettim polislere ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bu adamın hiçbir günahı yok dün yani bir gün öncesinde bu tanığın ifadesi alınmış olsaydı bu gün bu masum kişi böyle kanlar içinde olmazdı. Polisin yaptığını görebiliyormusunuz. "ifade alabilecek arkadaşımız yok bugün gidin yarın gelin" bu nedir Alah aşkına düpedüz görevi ihmal değilmidir. Ama buna kimi inandıırsınız ne zaman bir kolluk kuveetini böylesine bir ihmalinden dolayı şikayet etseniz onlaın koruyucu meleği C. savcılarının soruşturma sonucu vereceği karar bellidir. TAKİPSİZLİK...
Diğer bir acı konu ise olay mahalinde vatandaşlar yaralı ortalık kan ve dehşet bir tablo insanlar korunmak için emniyet müdürlüğünün içine girmeye çalışıyorlar ancak bu mümkün değil kapıdaki polisler içeri girmemezsiniz diyor....Ama biliyorumki adalet bir gün bu kişiler içinde lazım olacaktır.
Siz ne kadar idealist bir hukukçu olursanız olun temin edeceğiniz adalet ancak karakolda soruşturma yapan bir uzman çavuşun yada polisin hukuk mantığıyla sınırlıdır.
Zira onlar sadece sanığın aleyhinde delil toplanması gerektiğini biliyorlar. Adli merciler sadece kolluğun tuttuğu tutanağa itibar ediyor. Malesef bu durum ülkemizde bilinçli eğitimli Adli kolluk sistemi kurulmayana kadar böyle devam edecektir.
Arkadaşlar yukarıda bahsettiğimiz olayla ilgili taraflar arasındaki husumetin büyümemesi adına basın mensuplarına tarafımızdan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Sayın Brusk bilindiği üzere, izlemeye alınan bir konudan sonra, konuya yeni mesaj geldiğinde Site tarafından e-posta adresimize yeni mesaj aktarılmaktadır. Yukarıdaki mesaj e-postama gelen mesajdır. Ancak şimdi bakıyorum bu mesaj forumda bulunmamaktadır. Anladığım kadarı ile mesajı sildiniz. Ben de neden sildiğinizi sormak isterim. Bu mesaj silinmesi son günlerde bu sitede moda oldu kusura bakmayın. Ne sakıncası var silmenin demeyin. Bakın Sayın hskaraca "alıntı" dememiş ama aynen sizin yukarıdaki mesajınızdan bir alıntı yapmış;

"Diğer bir acı konu ise olay mahalinde vatandaşlar yaralı ortalık kan ve dehşet bir tablo insanlar korunmak için emniyet müdürlüğünün içine girmeye çalışıyorlar ancak bu mümkün değil kapıdaki polisler içeri girmemezsiniz diyor..."

Doğal olarak Sayın hskaraca'nın mesajı anlamsızlaşmaktadır. Bir başka örek vereyim: Bir üye soru sormuş bir üyemiz de tüm iyiniyetiyle fakat yanlış bilgi vermiştir. Bir başka üye ise, yasal mevzuatla birlikte doğrusunu hemen yazmıştır. Yanlışı farkeden üye, hiç bir açıklama yapmadan diğer üyenin yazmış olduğu doğru bilgileri yazmıştır. Ne mi olmuştur? Doğru bilgiler veren üyenin yapmış olduğu şey anlamsız olmuştur.Son haliyle forumda üç mesaj görünmektedir yani...Birincisi soruyu soran üyenin mesajı; ikincisi önce yanlış yazılıp sonradan düzeltilen mesaj(düzeltildiği belirtilmeden); üçüncü mesaj ise bilgisine ve tecrübesine güvendiğimiz meslektaşımızın mesajı...Son iki mesaj hemen hemen aynı hale gelmiştir. O zaman ben veya başkası son mesajı yazan için şu şekilde düşünebilir: Kardeşim aynı mesajı yazacaksan, niye bu kadar zaman harcadın, amacın ukalalık yapmak mı?

Bir başka örnek daha vermek istiyorum. Bir forum açılmış 2-3 mesajdan sonra yeni bir katılımcı o ana kadar ileri sürülmeyen görüşleri içeren bir mesaj yazmış mesela...Sonraki katılımcılar yaklaşık 10 mesaj şeklinde sadece o katılımcının yazısını eleştirmişler diyelim. Sonra tepki çeken yazıyı yazan katılımcı, kimseye haber vermeden yazısını silmiştir. Ondan sonra forumu izlemeye başlayan başka katılımcılar ise hiçbirşey anlamamıştır.

Önerim şu: mesaj silmek, düzeltmek isteyen bir açıklama yapsın hiç olmazsa. Aksi takdirde biz daha çok bulmaca çözeriz.

Sayın Admin,

Eskiden bir üye kendi mesajını silince veya düzeltme yapınca tarihiyle birlikte belirtilmekteydi.Sanırım doğru bir uygulama imiş. Bu konuyu burada aktarmak zorunda kaldığım için özür dilerim. Sayın Admin dilerse, yeni bir konu başlığı altına kaydırabilir bu yazıyı...

Sayın Brusk,

Bu kadar üzüntülü olduğunuz bir zamanda amacım sizi daha fazla üzmek değil lütfen inanın. Mesajınızı sildiğinize göre soracağım soru da anlamını yitirmiş oldu ama yine de sormak istiyorum.

Alıntı:
Arkadaşlar yukarıda bahsettiğimiz olayla ilgili taraflar arasındaki husumetin büyümemesi adına basın mensuplarına tarafımızdan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Olayın büyümemesi için basına haber vermediğinizi yazmışsınız. Ancak olayda taraflar çoğalmıştır kanaatimce...İzninizle tarafları saymak istiyorum 1-Sizin müvekkilleriniz, 2- Onların hasımları, 3- Tanıklar, 4- Yoldan geçen vatandaşlar, 5- Polisler(dolayısıyla Emniyet Müdürlüğü'ne izafeten İçişleri Bakanlığı), 6- Bizzat siz, 7-Olayın en önemli tarafı ise Hukuk Devleti kavramıdır.

Müvekkilleriniz ve onların hasımları arasında tansiyonun yükseltilmemesi hususu tamamen sizin takdirinizdir. Kendi adınıza da bir feragatiniz olabilir, bunu da saygıyla karşılarım. Ama ya diğer "taraflar"...Orada avukat olarak sanırım sadece siz bulunmaktaydınız. Bence sorumlulğunuz bu nedenle artmaktadır. Önerim, takipsizlik kararını göze alarak şikayette bulunun hiç olmazsa.(Baro'yu harekete geçirdiğinizden eminim)Olayın takipçisi olun lütfen...Evet bu tür hukuksuzluklar olmaya devam edecektir. Ama önüne geçmenin tek bir yolu vardır. Mücadele etmek...

Saygılarımla