Mesajı Okuyun
Old 04-11-2013, 14:44   #14
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Karar veren bağımsız değilse, karar verememelidir. Bağımsızlık, karar verenin kendisine karşı bağımsızlığını da içerir. Dolayısıyla hakim "bu adamı gözüm tutmadı, bu tanık daha güvenilir duruyor, böyle tip mi olur..." diye yorum yapamaz. Hakim karşısına çıkan herkes, sütten çıkmış ak kaşıktır. Aksini iddia eden, bunu şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlamak zorundadır. Aksi halde kararlarda "Sir Mehmet, Lord İsmail, Saygın İşadamı Kemal, Avukat Erdem, Milletvekili Mesut bu suçu işlemez; İşsiz Cemal, İlkokul mezunu Cevdet'in tipinden anlaşılacağı üzere kesin bu suçu işlemiştir", gibi ifadeler görürüz. Hiç kimsenin ifadesi, aksi ortaya konamadağı sürece, bir başkasının ifadesinden daha doğru sayılamaz. Bu ister şikayetçi olsun, ister mağdur, ister sanık.

Eğer böyle düşünmeyeceksek, ceza kanunu sadeleştirilmelidir: Madde 1: Üzerine suç atılan cezalandırılır.

Karara bakarsak; bir kişi diyor ki, "bana hakaret edildi". Diğeri diyor ki, "hayır hakaret etmedim". O zaman söylenmesi gereken tek söz: "Ey şikayetçi, hakaret edildiğini ispat et.". Şüphesiz yargılama mercii de bizzat suçun işlenip işlenmediğini araştıracak, delil bulmaya çalışacaktır. Karardan anlaşılıyor ki ortada delil yok. Sanık da suçlamayı kabul etmiyor ki, etse bile tek başına yeterli değildir. Verilmesi gereken beraat kararıdır.

Hakimin takdir yetkisi, delil üretmeyi kapsamaz. "Ben inandım", takdir yetkisinin ortaya konması değildir. Deliller öyle olmalıdır ki, adına karar verilen milletin tüm bireyleri, suçun işlendiğine inanmalıdır.

Özellikle cinsel suçlarda "mağdurun beyanı yeterlidir, delile ihtiyaç yok", düşüncesinin, diğer suçlara da uygulanmaya çalışılmasından başka bir şey değil bu karar.

Peki hakarete uğradığını nasıl ispat edecek şikayetçi? Nasıl yapabiliyorsa, öyle ispat edecek. Yasa, "gerekirse telefon konuşmasını, karşıdakine sormadan kayıt altına al", bile demektedir.

Akla gelen diğer soru: İspat edilemedi ama suçun işlendiğine inanıyoruz. Ceza vermeyelim mi? Pazarcılık da iyi bir meslektir. Hakimlikten, savcılıktan, avukatlıktan daha da iyi kazandırır.

"Bir araştırın bakalım, işlediği herhangi bir suç var mı?" ile başlayan soruşturmalar, "Şikayetçi yalan söyleyecek değil ya?" ile biten kovuşturmalar, bizi dünya kupasına götürmez. Adını bilmediğimiz Afrika ülkeleri bile bize 8 gol atar.