Mesajı Okuyun
Old 23-02-2011, 16:15   #79
Burak Ülker

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan suskun_juliette
Ücret konusunda aslında avukatları tatmin edecek miktarlar piyasa şartlarına uymuyor ne yazık ki...

Stajyer avukatın durumuna bakıldığında;1000TL ücret alan stajyer var mıdır, vardır.Bir arkadaşım 2000TL alıyor.Kimi ise 500TL üstü kazanıyor.Ama sabah 08.00 gece 10.30'a kadar uzanan çalışma ya da işkence saatleri var.Bizler bağlı bulunduğumuz baroda eğitim görüyoruz,seminerlere katılmamız gerekiyor,farazi dava projesini layıkıyla yapmak zorundayız.Bunların her birine yetişmek ayrı bir meşakkat iken bir de akşamın ileri saatlerine kadar çalışmak!Ben de Sevgili Burak meslektaşım gibi ortalama bir büroda çalışıyorum.Ama haftasonumu kendime ayırabiliyorum.Eğitime geçmek zorundayım dediğimde suratını ekşiten ya da gitmeyeyim diye önüme dosya yığan insanlar yok.Ben bazı kalemlerde sorun yaşadığımda beni o kaleme göndermiyorlar ya da kalem memurunu arayıp benden özür dilemeleri gerektiğine dair konuşma yapıyorlar.Her durumda arkamda duruyorlar.Belki o görevliler işlerini aksatacak, oyalayacaklar kayıp yaşayacaklar belki, ama bunun için beni harcamıyorlar.
Alıntı:
Yazan suskun_juliette


İcra dairelerine pek uğramıyorum.Hukuk davalarıyla ilgili çalışıyorum;ilk davaya cevap dilekçemi 6cı günümde yazdım.Şimdi dava aşamasında yazılacak tüm dilekçeleri korkmadan hazırlayabiliyorum.Dosyayı yalnızca önüme koyarak,'Senden dava dilekçesi hazırlamanı rica ediyorum' deniliyor.Bunlar sırf benim öğrenmem adına bana teslim edilen dosyalar.Kalan zaman bana araştırma ödevleri veriyorlar.Bilgisayarda vakit geçirdiğimde kimse sen ne yapıyorsun,bilgisayarı meşgul etme tarzında konuşmuyor.Özetle ben oldukça mutluyum büromda.Çünkü her seferinde Meslektaş olduğumu dile getiriyorlar. Aldığım miktar diğerlerine nazaran oldukça alt bir seviyede olsa da hiçbir zaman sırf biraz daha para kazanayım diye büro değiştirmek istemedim.Çünkü öğreniyorum,bir şeyleri eksik yapsam başımda azarlayan hiç kimse yok,beklentinin üstünde performans sergilediğimde takdir ediliyorum.Bazı şeyleri kefeye koydum.Çok çalışıp daha fazla para almak mı, yoksa kendini geçindirecek kadar kazanıp aynı zamanda kendini geliştirmek mi?Ben ikinci şıktan yanayım.

Saygılar
haftasonumu kendime ayıramıyorum,c.tesileri de büroya çağrılıyorum,
barodaki derse geçeceğim dediğimde "tabi tabi geç,çoook önemli sanki derslerin geç tabi aman kaçırma" cümlesini AYNEN BU ŞEKİLDE duyuyorum..
salı günleri latin dansları derslerim için bürodan 5'TE çıkmak istediğimde yüzüme karşı söylenmese de işten kaçtığım,tembel olduğum bile düşünülüyor..halbuki adliyede her gün 5 kilometre yürüyen çoğu zaman koşturan bir insan olarak kesinlikle tembel değilim hem de kesinlikle...
Büronun %90 icra işleriyle ben ilgilenmeye çalışıyorum,yani tabiki para tahsil etmek vs değil ama her dosyanın ne durumda olduğunu,nerde kaldığımızı ne yapmamız gerektiğini ben bilmek zorundayım..
Yetmiyor duruşmaya 5. kez mazeret dilekçesi verecek avukatımın dilekçesini 9.40taki duruşmaya sehven-bilmeyerek 10.00da götürdüğüm için dava karara çıkıyor ve ben sorumluluk üstleniyorum..
Tutukluyu kendi yazdığım dilekçeyle tahliye ettirdikten sonra takdir edilmiyorum..
sırf biraz daha para kazanayım diye büro değiştirmeyi düşünmedim ziraa 5 aydır bu büroda çalışıyorum ve işten çıkmadım,çok haklı sebeplerim olduğunu düşünsem de,çünkü her işin bir düzeni var,kimseyi yarı yolda bırakmak olmaz düzeni bozmayayım diye iyi niyetli düşünüyorum hala..AMA öğreniyorum..hızlı adımlarla ilerliyorum hem de..ve ben de sizin gibi bazı şeyleri kefeye koydum,kendi değerlerim benim de var,parayla ölçülemeyecek değerler,tabii ki öğrenmek çok daha önemli..ama benim terazi artık bozuk tartmaya başladı.
her neyse,konu başlığı,içeriği itibariyle fazla saptık sanırım=) herkese iyi akşamlar diliyorum.