Temsilci (y) ile üçüncü kişi (alıcı) arasında yapılan sözleşme sonrasında, sözleşme şartlarına aykırı hareket eden alıcı hakkında yapılan takibin temsil olunan (A) tarafından başlatılması zaten doğru olandır. Temsilci tarafından böyle bir takip başlatmak ancak dolaylı temsil sözkonusu olduğunda doğru olabilirdi.

Gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekmektedir, sözleşmenin yazılı yapıldığı ortada olduğundan bu sözleşme geçerlidir ve alıcı ile firma arasında sonuç doğurur, aslına bakılırsa (davalının bu yönde bir itirazı yok ise) hakimin firma ile temsilci arasında bir yetkilendirme (temsil ilişkisi) araması bana göre yersizdir zira; tellallık sözleşmesinin şirket çalışanı biri tarafından yapılması ile şirket ortaklarından biri tarafından yapılması arasında alıcı yönünden bir fark yoktur. Kaldı ki temsil ilişkisinin var olduğu hal ve koşullardan da anlaşılmış ve bu inançla sözleşme aktedilmiştir.

Çok uzatmadan "A tarafından Y adına verilmiş bir vekaletname" yi sunduğunuzda bu sorun aşılmış olacaktır kanaatindeyim.

İyi çalışmalar.