Mesajı Okuyun
Old 27-02-2007, 19:46   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan mirastan feragat sözleşmesi mi , mirası ret mi.

Bu konudaki düzenlemeler TMK 528 ve müt. Maddelerinde yer almıştır.

Alıntı:

Madde 528 -
Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir.
Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder.
Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.
2. HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

Madde 529 -
Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmış olup bu kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragat hükümden düşer.
Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır ve bunların herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragat yine hükümden düşer.

3. TEREKE ALACAKLILARININ HAKLARI
Madde 530 -
Mirasın açılması anında tereke, borçları karşılayamıyorsa ve borçlar mirasçılar tarafından da ödenmiyorsa, feragat eden ve mirasçıları, alacaklılara karşı feragat için ölümünden önceki beş yıl içinde miras bırakandan almış oldukları karşılıktan, mirasın açılması anındaki zenginleşmeleri tutarında sorumludurlar.


Bu hükümlere göre, feragat sözleşmeleri karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak iki türlü yapılabilir.
¬Her iki halde feragat eden mirasçılık sıfatını kaybeder. Terekeden bir hak iddia edemeyeceği gibi miras bırakanın borçlarından da sorumlu olmaz.
¬Bu kuralın istisnası karşılık sağlanarak yapılan feragat sözleşmelerinde söz konusu olur. Feragat eden 530 md. ye göre son beş yıllık borçtan , aldığı karşılığın sağladığı zenginlik kadar miktarla sorumlu olur. Karşılıksız feragat sözleşmelerinde borçtan sorumlu olmaz.
¬İvazlı feragatta feragat edenin altsoyuda mirasçılık sıfatını kaybeder. İvazsız feragatta ise feragat edenin alt soyu bu sözleşmeden etkilenmez. Fakat her iki halde sözleşmede aksi kabul edilebilir.
¬Feragat sözleşmeleri kural olarak belli bir kişi lehine yapılır. Yani o kişinin daha fazla miras payı almasını sağlamak için yapılır. Genel gayesi bu şekildedir. Bu sözleşmeden öncelikle yukarıdaki gibi alt soy yararlanır
. Alt soy yoksa ve bir başkası tayin edilmemişse miras en yakın ortak kökün alt soyuna geçer.
¬Sorudaki olayda , feragat sözleşmesi bir başka mirasçının miras haklarından yararlanması için değil, feragat edenin borçtan kurtulması için yapılmak istendiği anlaşılıyor. İşte burada tehlikeli bir durum ortaya çıkabilir. Feragat edenin yerine geçen mirasçı veya diğer mirasçılar
“ muvazaa” nedeniyle sözleşmenin iptalini talep edebilirler. Yahut mirası ret edebilirler. Bu takdirde feragat sözleşmesi hükümsüz hale gelir. Feragat eden yeniden mirasçı olur ve borçtan sorumluluk yüklenir.Yapılan sözleşme bir yarar getirmez.
¬Bu dur
um karşısında feragat sözleşmesi mi yapma yoksa ileride mirası ret imkanından mı yararlanma daha elverişlidir. Artık onun takdiri size ait.
Saygılarımla.