Mesajı Okuyun
Old 05-04-2007, 12:17   #98
NİLGÜN SEYMEN

 
Karar Tüketici Bilinci ne demektir?

TÜKETİCİ BİLİNCİ/ DİKKAT...
1-Marketlerde bol ışıltılı vitrinlerde lanse edilen şahane ambalajların özünde acaba neyi satın almaktayız?
2-Yine bu alışveriş sepetlerimize tıka basa doldurarak evimize taşıdığımız bu gıda maddelerinin acaba son kullanma tarihlerine ve de içeriklerine bakıyor muyuz? Acaba kaçta kaçı gıda boyası ve asitli,kanserojen içeren maddeler ya da kimyasallar içermektedir? Acaba kaçta kaçı aspartam gibi yapay tatlandırıcılarla imal edilmiştir? Bunların yüzdesi nedir etiketlerde...
3-Hangi firmaya aittir? Sırf ucuz olduğu için ya da sırf ambalajı al benili diye,parlak folyolu renkli reklam kokan bir gıdayı bünyemize davet etmemiz ne derece doğrudur?
4-Ürünün şişe kutu ya da plastik ambalajının ön yüzeyinde olması gereken,üretim yasal bilgileri mevcut mudur?
5-Midemize ve vücudumuza acımasızca enjekte ettiğimiz bu gıdalardaki yapay katkı maddeleri,koruyucular,konservelerde özellikle bolca bulunan toksin birikmesini engelleyici maddelerin bilançoları hakkında bilgi sahibi miyiz?
6-Kolalı içecekler,asitli maddeler yerine taze sıkılmış meyve sularını terdih etmemiz bu kadar mı zordur?
7-Yaşamımızı korumanın yolu sadece bilgi ve araştırmaktan geçmektedir? Şimdi kendimizi bir markette düşünelim ve de elimizi attığımız her stantta önce ambalajın üzerindeki etikete yoğunlaşalım.
8- Fiat etiketleri uygundur demek,o gıdanın sağlıklı koşullarada sağlıklı öze sahip olarak bize sunulduğunu belirlemez. Özellikle bizimle birlikte hayatı paylaşan küçük çocuklarımız ya da yaşlılarımız varsa,taze meyve sebzeler,şarküteri yerine kasaplardan satın aldığımız et ürünleri,özellikle trans yağlardan kaçınmak zorundayız.
9-Hazır kekler,bisküivilerde ve tekrar tekrar kullanılan yağlarda kızartılmış servise sunulan yiyeceklerde bolca bulunan tehlikeli düşmanımızdır TARANS YAĞLAR...
10-Acaba son yıllarda zamanla savaşımın ön plana geçtiği teknoloji çağında neden KANSER ÖLÜMLERİ arttı dersiniz? Yanlış tercihlerden ve eğitimsizlikten diyorum ben. Bir şişe kolaya verilecek parayı bir kilo portakala vererek portakal suyu yapma zahmetinden kaçtığımız içindir mide ve pankreas kanserleri kemoterapi kuyruklarındaki umutsuz bekleyişler... Lütfen dikkat edelim.
11-Tekrar altını çizerek yazıyorum ki,hem kendimiz için hem de varlıkları bizim insiyatifimizde bulunan çocuklarımız ve de yaşlılarımız varsa,onların sağlıklarının sorumluluğuna çok daha değer vermemiz gerekmektedir.

SAĞLIK VE ESENLİKLER DİLİYORUM.
Bol eğitim ve yaşam bilinci ile dolu günler.

Nilgün Çakıcı/Bursa
5 nisan 2007/
18.20