Mesajı Okuyun
Old 04-05-2004, 16:47   #46
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Tck Tasarısı Alt Komisyonu’nda Son Raunt

TCK TASARISI ALT KOMİSYONU’NDA SON RAUNT


TASARI KADININ İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİ MEŞRULAŞTIRMAYA VE VATANDAŞLARIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ KISITLAMAYA DEVAM EDİYOR!

Bu hafta TCK Alt Komisyonu TCK Tasarısı üzerine çalışmalarını tamamlıyor. Ne yazık ki Tasarı şimdiki haliyle kadınların insan hakları ihlallerini meşrulaştırmaya ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya devam ediyor.

Medyaya TCK Tasarısı’nda yapılması gereken bütün değişiklikler Alt Komisyon’da kabul edilmiş gibi bir imaj yansıtılıp kamuoyunun gözleri boyanmaya çalışılıyor. Gerçekte ise Tasarı’da Namus Cinayetleri, Bekaret Testleri, Müstehcenlik ve Hayasızca Hareketler gibi çok önemli maddelerde, kadının insan hakları ihlallerine yol açacak ve vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini kıstlayacak çağ dışı düzenlemeler olduğu gibi duruyor.

Türkiye’nin çağdaş, eşitlikçi ve demokratik bir hukuk devleti olması, Türk Ceza Kanunu’nun Anayasal bir ilke olan eşitlik ilkesine ters düşmemesi ve AB 7. Uyum Paketi çerçevesinde gerekli reformların yapılması için Alt Komisyon’da TCK Tasarısı’nda aşağıdaki değişikliklerin mutlaka yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde Alt Komisyon TCK reformu için gerekli düzenlemeleri yapmaktan geri kalacak ve kadınlara, kamuoyuna ve medyaya “vatandaşların hak ve özgürlüklerini eşit ve tam olarak koruyacak bir TCK hazırladıklarına” dair verdikleri sözü tutmamış olacaktır.

Bu hafta Komisyon’da tekrar görüşülmesi beklenen ve mutlak surette değişiklik yapılması gereken düzenlemeler şöyle:

NAMUS CİNAYETLERİ: Yetkilileri, gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya ikna etmek için daha kaç kadın önceden tasarlanmış vahşi cinayetlere kurban gidecek?

Komisyon, kadın örgütlerinin taleplerini ve kamuoyunun baskısını ısrarla görmezden gelerek Tasarı’da namus cinayetlerini engelleyecek yaptırımları kabul etmiyor. Namus cinayetlerinin yasa eliyle meşrulaşırılmasını engellemek için “Nitelikli İnsan Öldürme” maddesinde sayılan ağırlaştırıcı haller arasına “namus saikiyle” ifadesinin eklenmesi ve “Haksız Tahrik” maddesinin gerekçesinde “namus cinayeti failleri haksız fiil hükmünden yararlanamaz” şeklinde bir ifadeye açıkça yer verilmesi gerekiyor.

BEKARET TESTLERİ: Kadınların bedensel bütünlüğünü hiçe sayan, genç kızları intihara sürekleyen bu çağdışı uygulama daha ne kadar sürecek?


TCK Tasarısı bekaret kontrollerini engelleyecek düzenlemeleri getirmiyor. Tecavüze uğramış bir kadının bakire olması veya olmaması işlenen şuçun niteliğini değiştirmediği için, sadece kadınların ve genç kızların üzerinde baskı oluşturmak için kullanılan “bekaret kontrolü” ifadesi Tasarı’dan çıkartılmalıdır. Tasarı’da sadece hakim veya acil durumlarda savcının kararıyla ve delil toplama amacıyla “genital veya jinekolojik muayne” yapılabileceği ve bunlar dışında kadınlara veya kız çocuklarına bekaret kontrolü yapan herkesin cezalandırılacağının açıkça belirtilmesi gerekiyor.

HAYASIZCA HAREKETLER: TCK vatandaşların en temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamak için kullanılabilecek hukuki dayanağı olmayan düzenlemelere yer vermeye devam edecek mi?

TCK Tasarısı, “Her ne suretle olursa olsun alenen hayasızca veya edep duygularını incitecek eylemlerde bulunanlar” için altı aydan bir yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Hayasızca Hareketlerin hangi ölçütlerle belirlendiğini ve hangi eylemleri kapsadığını belirtmeyen madde kısa kollu giyen kadını veya sokakta el ele dolaşan genç bir çifti bile hapse attırmanın önünü açıyor. Bu maddenin sadece teşhircilere ceza öngörecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor.

MÜSTEHCENLİK: Türkiye’de ifade özgürlüğü kısıtlanmaya daha ne kadar devam edecek?

TCK Tasarısı’nın Müstehcenlik maddesi, bilimsel araştırmalar, sanat eserleri ve basın haberleri de dahil her türlü yayına "Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntü içermeleri" halinde 3 ila 10 yıllık hapis cezaları öngörüyor. Maddede yayının niteliği konusuna bir ayrım yapılmadığından, bir tecavüz haberi, ensest üzerine bilimsel bir makale ya da eşcinsellik temalı bir şiir, "müstehcen" bulunabilecek. Madde bu haliyle, Avrupa Birliği mevzuatı ile uyum sürecinde "yedinci uyum paketi" olarak adlandırılan ve 25192 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 30.07.2003 tarihli ve 4963 sayılı kanunla da çelişiyor. Müstehcenlik maddesinden ifade özgürlüğünü kısıtlayan ibarelerini çıkartılması ve sadece çocuk pornografisini cezalandıracak biçimde düzenlenmesi gerekiyor.

TCK Kadın Platformu adına

Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı