Mesajı Okuyun
Old 20-12-2017, 22:42   #2
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Konuk,
anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarı ile enişteniz ablanızın dil bilmezliğinden, kendisine güvenmesinden ve saflığından faydalanarak ablanızı zor duruma düşürmüş. Ablanız işin içinden çıkabilmek için bir hayli uğraşmak zorunda. Bu uğraşıdan başarılı olarak çıkabilmek için yardıma ihtiyacı var. Bu yardımı ya bir avukattan (Almanya'nın hemen hemen her yerinde Türkçe bilen avukatlar var), ya da resmi makamlardan destek alan bir yardım kuruluşundan alabilir.

Sorularınıza gelince:
* Alman vatandaşlarının eşleri belirli koşullar gerçekleşince, Almanya'daki üç yıllık oturumdan sonra, süresiz oturma müsaadesi alabilir. Ablanız neden alamadı bilemiyorum.
* Sahte imza ile anlaşma yapmak ve anlattıklarınız bazı diğer olaylar suçtur. Ablanız yapılanlardan haberi olmadığını kanıtlarsa, kendisine herhangi bir ceza gelmez. Tam tersi, ortada bir suç varsa ve bu suç ablanızın sahibi olduğu şirket adına, ablanızın imzası atılarak işlenmişse, ablanız şikayet etmese bile, ablanız hakkında da soruşturma açılması olanağı var.
* Ablanızın zaman geçirmeden verdiği vekaleti iptal etmesi gerekir.
* Eşinin Türkiye'ye kaçması ya da Almanya'da kalması durumu değiştirmez, eğer ablanız bir veya birkaç şirketin sahibi olarak borçlanmışsa, alacaklılar kendisinden alacaklarını isterler. Bilmiyordum, borçlardan haberim yoktu, eşim benim haberim olmadan beni borçlandırmış demekle tüm borçlardan arınmak bir hayli zor gibime geliyor. Bu durumda tutulacak en iyi yol, tüketici iflası davası açmak. Bunun için en yakındaki Schuldnerberatungsstelle 'ye (Borçlular için danışma bürosu) müracaat etmesi gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta: devlet tarafından desteklenen bir büroya baş vurmak. Bu bürolar devletten yardım aldıkları için, ücretsiz çalışıyor.
* Boşanmanın koşulları gerçekleşmişse, boşanma her zaman olur, hamilelik olsa da olmasa da.

Saygılarımla