Mesajı Okuyun
Old 30-10-2009, 16:07   #8
AV.SEDAT

 
Varsayılan

-Bu aralar sürekli eski konuları up'lıyorum ama; mükerrer topic açmak yerine böyle yapmak daha sağlıklı olacaktır sanırım

Olay -yukarıda incelenen ihtimallerden farklı olarak- şu:

İki müvekkilim var, bunların ikisi de aynı izale-i şuyuu davdasında davalılar... Müvekkil A, arsa vasfındaki taşınmaz üzerine imar planına uygun ve onaylı projeli bir bina yapmış. Yapmış ama tapuda bu konuda -cins tashihi sanırım- bir işlem yapılmamış, tapuda bina gözükmüyor anlayacağınız.

A, binayı yaptıktan sonra arsa mülkiyetinin 1/2 sini eşinin üzerine devretmiş. Daha sonra eşi ölmüş, müvekkil A nın ve ölen eşinin çocuğu olmadığı için eşinin 1/2 sinden de 1/4 müvekkile geri dönmüş. Daha sonra kendi üzerinde kalan 2/4 ve eşinden gelen 1/4 yani toplamda 3/4 hissesini kendisine halen bakmakta olan ölen eşinin yeğenine (müvekkil B) satmış; ancak satarken intifa hakkını kendi üzerinde bırakmış.

Müvekkil A arsa üzerinde malik değil, sadece intifa hakkı sahibi ve eski malik.. Yine de davada davalı olarak gözüküyor. Müvekkil B ise davacılar dışında diğer mirasçılardan dava süresince bütün payları topladı ve %86 paya ulaştı. Şu anda bilirkişi raporuna beyan safhasındayız ve davaya dahil olacağız.

Dava süresince hiç kimse arsa üzerindeki binanın inşaat ruhsatını, ve projelerini dosyaya ibraz etmediği için, söz konusu bina kaçak olarak mütalaa edilmiş ve ona göre bir değer biçilmiş.

Ancak bilirkişi raporunda müteaddit defalar " arsa üzerindeki binayı davalılardan (müvekkil A) nın yaptırdığı beyan edilmiştir" şeklinde bir ibare mevcut.

Şimdi soru daha doğrusu sorular şunlar:

1- Bilirkişi raporundaki bu beyanlara ve arsa üzerindeki binaya ayrı değer biçilmesine (yaklaşık arsa 2/3 bina 1/3 gibi bir değer) güvenerek davanın bu halde bitmesine göz yummalı mı? yoksa gidip muhdesatın tespiti davası açarak beklenmesini mi istemeli?

2- Birinci sorunun cevabı "muhdesatın tespiti davası açmalı" olduğu ihtimalde; Müvekkil A'nın halen mülkiyet payı bulunmamakla (intifa hakkı sahibi) davada aktif husumeti var mıdır? yani binayı inşa ettiği tarihte var olan mülkiyet hakkını (sadece arsa da yazsa) devretmekle bu davaya ilişkin hakkını da devretmiş sayılır mı? Veya bu davayı sadece intifa hakkı sahibi olarak açabilir mi? (illa hak sahibi olmak şart değil biliyorum; ancak arsaya tecavüz etmiş olarak değil de bir hakka dayanarak muhdesatı inşa etmiş olmanın daha sağlıklı olacağını düşündüğümden soruyorum).