Mesajı Okuyun
Old 25-12-2012, 19:56   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

çocuk reşit olmadan önce ona bir vekil tayin etmiş ise, ve bu dava vekil tarafından takip edilmekte iken çocuk reşit olmuş ise, bununla vekalet sona ermez, Ancak, Yargıtay'ın istikrarlı kararları olmasa da 2. Ve 4. Hukuk Dairelerinin aksi görüşte olduğu anlaşılıyor.



T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/9310
K. 2000/8495
T. 9.10.2000
DAVA : Davacı Cevriye ...vekili Avukat tarafından, davalı E...Ocak.İth.İhr.Nak.Ltd.Şti. aleyhine 9.12.1999 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ek dava olarak destekten yoksun kalma tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; HUMKnun 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 31.5.2000 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : Dava, davacı Emel ...ın küçük olduğu sırada velayeten verilen vekaletname ile açılmış; yargılama sırasında anılan davacı reşit olmuştur. Bu durumda davacı vekilinin yeniden vekaletname alarak davayı takip etmesi gerekirken mevcut vekaletnamenin dosyaya sunulmadığı ya da davacının yeniden vekalet vermediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Vekalet hususundaki eksikliğin giderilememesi halinde mahkeme kararının anılan davacıya tebliği gerekir.

Yukarıda belirtilen eksiklik giderildikten sonra geri gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine çevrilmesine 9.10.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY AÇIKLAMASI

Davalı Emel ...ın yargılama sırasında reşit olması nedeniyle vekiline verdiği yeni vekaletnamenin eklenmesi için dosyanın mahkemesine çevrilmesine karar verilmiş bulunmaktadır.

Avukatın davacı tarafından vekil tayin edildiği dönemde kendisine vekil tayin edilen kişinin haklarını kullanmaya ehil olmaması nedeniyle onun adına kanuni temsilcisi tarafından bir vekil tayin edilmiştir. Vekalet akdinin hangi hallerde sona ereceği bellidir. Bu sebepler arasında adına vekil tayin edilen kişinin hak kullanmasındaki noksanlığın sona ermesi yoktur. Kanuni temsilci temsil ettiği kişi adına işlem yapmış olup, vekalet akti devam etmektedir. Eğer kendisine vekil tayin edilen kişi bu işlemden memnun değilse başka bir vekil belirleyebileceği gibi başlangıçtan itibaren bu işlemin sakat doğduğunu da iddia edebilir. Vekaleti verenin böyle bir iddiası veya isteği olmadan sen reşit oldun, avukatına yeniden vekaletname ver demek bu vekalet aktinin yok olduğunu kabul etmek olur. Böyle kabul edildiği takdirde kanuni temsilcinin bu sıfatla yaptığı tüm işlemlerin sonradan ıslah edilmesi gibi bir sonuç doğar ki temsil müessesesinin amacına uygun olmaz.

Yukardaki düşüncelerle yeni vekaletname alınmasına gerek bulunmadığı düşündüğümden çevirme kararına katılamıyorum.