Mesajı Okuyun
Old 13-09-2012, 23:46   #5
armegedon23

 
Varsayılan

Aşağıda aktardığım kararın olayımızda uygulanma olasılığı varmıdır. Konu biraz ACİL. Cevap vereceklere şimdiden tşkler.


T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/13012
Karar: 2005/12391
Karar Tarihi: 23.11.2005


TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - TAPU İPTAL TESCİL OLMADIĞI TAKDİRDE TAZMİNAT İSTEMİ - İMAR ŞUYULANDIRMA İŞLEMLERİ İDARİ YARGI YERİNDE İPTAL EDİLMEDİKÇE İMARLA ALINAN TAPU KAYITLARININ YOLSUZ TESCİL NİTELİĞİNDE OLDUĞUNDAN SÖZ EDİLEMEYECEK OLMASI

ÖZET: İmar şuyulandırma işlemleri idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği gibi eldeki davanın da dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.



(3194 S. K. m. 18) (2981 S. K. m. 10) (4721 S. K. m. 1023)

Dava: Taraflar arasında görülen davada; davacı, 471 sayılı kadastro parselinin mülkiyetinin vakfa ait olduğunu, imar uygulaması sonucunda oluşan parsellerin belediye adına tescil edildiğini ileri sürüp, 11 nolu parselin tapusunun iptali ile vakıf adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde 7.500.000.000.TL. tazminatın taşınmaz bedeline karşılık tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı belediye, parselasyon planı iptal edilmeden tapu iptal ve tescil istenemeyeceğini, diğer davalı ise iyi niyetle çekişmeli taşınmazı satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.

Karar, davalılar tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.3.2004 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen vekili avukat Belgin Yalçın geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz eden vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare Tetkik Hakimi A. Sevil Çalıkoğlu tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın 471 sayılı kadastral parsel olarak Hazine adına tespit edildiği, bu tesbite karşı vakıflar idaresince Hazine hasım gösterilmek suretiyle, kadastro mahkemesinde tesbite itiraz davası açıldığı bu davanın devamı sırasında (yargılama aşamasında) çekişme konusu taşınmazın imar kapsamına alındığı ve imar planın 5.1.1993 tarihinde onaylandığı; dava sonunda çekişme konusu 471 sayılı parselin, davacı vakıflar idaresi adına tesciline karar verildiği ve vakıflar idaresi adına sicil oluştuğu, ne var ki, taşınmazın daha önce onaylanan imar planı gereğince şuyulandırmaya tabi tutularak 471 sayılı kadastral parselin 6,7,8,9,10, 11 sayılı imar parsellerine dönüştürüldüğü ve eldeki davaya konu 11 nolu imar parselinin Antalya Belediye'si adına tescil edildiği, Belediyenin bu parseli Kepez Belediye'sine, Kepez Belediye'sinin de bir kısım payı dava dışı Ali'ye tahsis ettiği, daha sonra da belediye ve Ali tarafından davalı Mehmet Öztürk'e satıldığı ve taşınmazın halen son kayıt maliki olan davalı Mehmet Öztürk üzerinde bulunduğu görülmektedir. 3194 Sayılı Yasasının 18.maddesi ve 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan imar şuyulandırma işlemleri idari yargı yerinde iptal edilmedikçe imarla alınan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği gibi eldeki davanın da dinlenemeyeceği kuşkusuzdur.

Öte yandan, ikinci el durumunda bulunan davalının da Medeni Kanunun 1023. maddesinin koruyuculuğu altında olacağı gözetilmelidir.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Sonuç: Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 23.11.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı