Mesajı Okuyun
Old 11-10-2007, 11:46   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2003/11-319
Karar: 2003/335
Karar Tarihi: 07.05.2003
ÖZET: Davacı şirketin İ... Bankası A.Ş.nin iştiraki olduğu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 15.03.2001 gün ve 198 sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği dolayısıyla davacı şirketin de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği bu durumda bilirkişi ve tazminat giderlerinin sağlanmasının uzun zaman alacağı gerçeği karşısında verilen kesin sürenin yeterli bulunmadığı anlaşıldığından Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

(1086 S. K. m. 163, 414) (YHGK 1980/1-1284 E., 1983/141 K., 8.2.1983)
Dava: Taraflar arasındaki <tazminat> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tarsus Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.06.2001 gün ve 2000/671-2001/425 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.02.2002 gün ve 2001/8531-2002/814 sayılı ilamı ile,
( ...Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortası ile sigortalı aracın, davalıların malik ve trafik sigortacısı olduğu araca tam kusuru ile çarpması sonucu hasarlandığını ileri sürerek, sigortalılarına ödedikleri 7.149.000.000 TL. nın reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davalı araca ait poliçenin kayıtlarda bulunmadığını savunmuştur. Davalı Tahsin E., davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davacı vekilinin verilen kesin süreye rağmen bilirkişi masrafını yatırmadığı, mevcut delillerle iddiasını ispatının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rucüen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı vekiline bilirkişi raporu alınması için gerekli masraflar yönünden kesin mehil verilmiş ve süresinde yerine getirilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. HUMK. 163. madde hükmü uyarınca, mahkemece verilen mehillerin açık ve kesin olması, tarafların yapması gereken hususların onlar tarafından yerine getirilebilecek durumda bulunması, ayrıca önele uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir. Aksi halde, verilen mehil sonuç doğurmaz ve hak düşürücü bir süre olarak kabul edilmez. Somut olayda, mahkemece, kesin mehilin sonucu açıklanıp ihtar edilmediğinden böyle bir ara kararını yerine getirmeyen tarafın bu durumun sonuçlarından sorumlu tutulması düşünülemez. Bu itibarla, yukarıda öngörülen yönleri kapsamayan bir uygulama sonunda HUMK. 163. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rucüen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı E... Sigorta A.Ş. vekili, maliki ve sürücüsü davalılardan Tahsin E. olan 66 ED 608 plakalı aracın, 25.2.2000 tarihinde tam kusurlu şekilde davacı tarafından kasko sigortası yapılmış bulunan 38 AD 371 plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle davacı tarafından sigortalıya 7.149.000.000 TL. tazminat ödendiğini, 66 ED 608 plakalı aracın trafik sigortasının diğer davalı
G... Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış olması nedeniyle, bu davalının poliçedeki teminatıyla sınırlı olarak hasardan sorumlu olduğunu, hasar tazminatını sigortalıya ödeyen davacının, TTK. nun 1301. maddesi uyarınca yasal halef sıfatıyla rücu hakkı bulunduğunu ileri sürerek, 7.149.000.000 TL. hasar tazminatının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçedeki teminatıyla sınırlı olmak kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı G... Sigorta A.Ş. vekili, 66 ED 608 plakalı araca ait sigorta poliçesine kayıtlarda rastlanmadığını, o nedenle davalı sigorta şirketine husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Tahsin E. davaya cevap vermemiştir.
Yerel Mahkemece verilen, davacı vekilinin kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesi için gerekli masraf ve ücreti yatırmadığı, mevcut delillerin ise davanın kanıtlanmasına yeterli bulunmadığı gerekçesine dayalı, davanın reddine dair karar, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Bilindiği gibi HUMK. nun 414. maddesi uyarınca mahkemece verilen keşif kararında ve bilirkişi dinlenmesinde, bilirkişi ücreti, bilirkişi başka mahkemede dinlenecek ise dosyanın talimat mahalline gidiş geliş ücreti, bilirkişiye tebligat ücreti, bilirkişi dinlenmesi sırasında tarafların hazır bulunması için davetiye giderinin yatırılması için, aynı yasanın 163. maddesi uyarınca ilgili tarafa önel ve kesin önel verilmeli, kesin önele ilişkin ara kararında, yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her bir iş için ne miktar ücret yatırılacağının belirtilmesi, bilhassa tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, ayrıca önele uymamanın doğuracağı sonuçların ayırım yapılmadan açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir ( Bkz. Y.H.G.K. 22.11.1972 gün E: 8/832, K:935, 18.02.1983 gün, E:1980/1-1284, K:141 ).
Dosya kapsamından anlaşıldığına göre davacı şirketin İ... Bankası A.Ş.nin iştiraki olduğu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 15.03.2001 gün ve 198 sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği dolayısıyla davacı şirketin de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği bu durumda bilirkişi ve tazminat giderlerinin sağlanmasının uzun zaman alacağı gerçeği karşısında verilen kesin sürenin yeterli bulunmadığı anlaşıldığından Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 07.05.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************