Mesajı Okuyun
Old 29-05-2019, 12:19   #1
Av.Alper1907

 
Varsayılan müdahalenin meni ecrimisil kal kadastro yenilemesi

davacı 2009 yılında davayı açmadan önce sınır ihlalinin olup olmadığını tespit ettirmek için kadastro mühendisine aplikasyon krokisi hazırlatıyor. Bu krokiye göre müvekkile ait cam seraların 600 m2'lik kısmı davacının parselinin içinde yer alıyor. Ancak davacı dava dilekçesinde sınır ihlali içinde bulunmayan hatta epeyce uzakta bulunan müvekkile ait evin kal'ini ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talep ediyor.
Bilirkişi sadece ihlal durumuna göre 600 m2'lik kısma göre rapor hazırlayınca biz rapora itiraz ediyoruz. İtiraz dilekçemizde davacının evin de kal'ini istediğini bu konuda bir değerlendirme yapılmadığını dava değerinin ortaya çıkması gerektiğini, sınır ihlali içinde bulunmayan yerle ilgili talebin reddi halinde lehimize vekalet ücretinin doğacağını belirtiyoruz. Bu dilekçeden sonra davacı taraf durumun farkına varıyor ve evle ilgili olarak taleplerinden vazgeçiyorlar. Biz de bu durumu kabul etmiyoruz talep sonucu daraltıldığı için kısmi feragat nedeni ile yine lehimize vekalet ücreti doğacağını belirtip ek rapor alınmasını talep ediyoruz. Mahkemece de talebimiz doğrultusunda ek rapor alınmasına karar veriyor.

Sorun bu aşamadan sonra başlıyor...
Ek rapor alındıktan sonra karar aşamasında davaya konu parsellerde kadastro yenilemesi yapılıyor. Dolayısıyla ihlalin devam edip etmediği konusunda yeniden keşif yapılıyor ve bu sefer ihlal azalıyor 400 m2'ye iniyor. Yine ihlal içinde ev bulunmuyor.
Ancak bilirkişiler yine ihlale göre raporlarını hazırlıyorlar. Yani evi hiç dikkate almıyorlar. Tekrar ek rapor alınsın yönündeki talebimize karşı mahkeme ise, kadastro yenilemesine göre kesinleşen alan içindeki ihlale göre rapor alındığından ek rapor alınmasına yönelik talebimizi reddediyor.


Soru: Davacı davayı açarken ihlal içinde bulunmayan evin kal'ini talep edip daha sonra bu talebinden feragat ediyor, sadece ihlal içinde kalan yerin kal'ini istiyor. Feragatten sonra yapılan kadastro yenilemesi ile ihlal daha da azalıyor. Yenileme sonrası mahkemenin sadece ihlal durumuna göre karar vermesi ve davacının daha önceki talebini ve feragatini göz önüne almaması, harç bakımından evin değerini katmaması sizce doğru mudur?

Davacının kadastro yenilemesinden önce dava dilekçesindeki talebini daraltması yani evin kal'i talebinden vazgeçmesi (kısmi feragatte bulunması) lehimize usuli kazanılmış hak oluşturduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla dava değerinin ortaya çıkması bakımından yıkımı istenen evin değerinin de dikkate alınması gerekirdi diye düşünüyorum. Yenileme yapılması usuli kazanılmış bir hakkı ortadan kaldırmamalı. Sizlerin de bu konudaki yorumlarınızı almak isterim.

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler...