Mesajı Okuyun
Old 18-03-2008, 12:36   #10
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/7154
K. 2007/6992
T. 30.4.2007

AİLE MAHKEMESİ ( 4320 Sayılı Kanun Hükümleri Çerçevesinde Verdikleri Kararlar Nihahi Hüküm Niteliğinde Olmayıp Temyizi Kabil Olmadığı )

TEDBİR KARARININ NİTELİĞİ ( Aile Mahkemelerinin 4320 Sayılı Kanun Hükümleri Çerçevesinde Verdikleri Kararlar Nihahi Hüküm Niteliğinde Olmayıp Temyizi Kabil Olmadığı )

NİHAİ HÜKÜM ( Aile Mahkemelerinin 4320 Sayılı Kanun Hükümleri Çerçevesinde Verdikleri Kararlar Bu Nitelikte Olmayıp Temyizi Kabil Olmadığı )

TEMYİZ OLANAĞI ( Aile Mahkemelerinin 4320 Sayılı Kanun Hükümleri Çerçevesinde Verdikleri Kararlar Nihahi Hüküm Niteliğinde Olmayıp Temyizi Kabil Olmadığı )
4320/m.1
1086/m.105,106,107,108,427
4787/m.9/1

ÖZET : Aile Mahkemelerinin, 4320 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde verdikleri kararlar, ( nihahi hüküm ) niteliğinde olmayıp HUMK'un 105, 106, 107 ve 108. maddeleri hükümlerinde belirtilen usule tabi olduğundan, temyizi kabil değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : "Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." ( HUMK m. 427 ) Şu halde incelenen kararın niteliği ortaya konularak öncelikle kararın temyizinin kabil olup olmadığının çözümlenmesi gerekmektedir.

4320 Sayılı Kanun ile aileyi koruyucu tedbirlerin Aile Mahkemesi Hakimi tarafından ( 4787 SK m. 9/1 ) resen alınması hükme bağlanmıştır. Bu kanunun amacı aile içi şiddeti durdurma, özellikle kadını ve çocukları koruma olduğu sevk gerekçesinde açıklanmıştır. Hatta "Aile Mahkemesi mağdurların tekrar şiddete uğrama ihtimalini gözönüne alarak başvurusunun hemen ardından tanık ya da karşı tarafın dinlenmesine gerek olmadan bu kararı verebilecektir. Şiddete uğrayanların mahkemede şiddete uğrama ihtimallerini kanıtlama yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Mahkeme kararında 6 ayı geçmemek üzere tedbirin uygulama süresi belirtilecek ve tedbire aykırı davranışta bulunulması halinde tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edileceği kusurlu eşe ihtar olacaktır" açıklamaları yapılmıştır. Görüldüğü üzere bu karar kusurlu eşin saldırılarına son verilmesinin kendisine ihtarından ibaret kısa süreli bir tedbir niteliğindedir. Bu açıklamalar kararın nihai nitelikte olmadığını sürekli sonuç doğurmayacağını göstermektedir.
Geçici tedbir niteliğinde olan bu kararın itiraza tabi olmadığı da Kanunun Adalet Komisyonunda görüşülmesi sırasında kabul edilmiş, kanun bu hali ile kesinleşmiştir.

Şu halde 4320 Sayılı Kanun uyarınca oluşturulan kararları, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 105, 106, 107, ve 108. maddelerinde belirlenen prosedür uyarınca ittihaz olunan ve bu kanunun 109. maddesi uyarınca 10 gün içinde dava açılması şartıyla değil hakimin tayin ettiği süre ile geçerli ve temyiz incelenmesine tabi "bulunmayan geçici tedbir niteliğinde kabul etmek, kanunun tedvin amacına uygun düşecektir. Temyiz isteğinin bu sebeplerle reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle temyizi kabil olmayan karara karşı vaki temyiz isteğinin REDDİNE, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 30.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır.
www.kazanci.com