Mesajı Okuyun
Old 11-09-2017, 08:45   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Sorudaki anlatımda miras bırakanın (satıcının) iradesi ile tapudaki temlik işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Nam-ı müstear (eğreti ad,takma ad) da ise satıcının iradesi önem göstermemekte tapuda görünürdeki alıcı ile gizlenen alıcı arasındaki eğreti ad sözleşmesi etkili olmaktadır. Anlatıma göre konunun eğreti ad ile ilgisini göremediğimden ilk cevabımda buna yer vermedim.

Bir an için ortada varsayım olarak eğreti ad ilişkisi bulunduğu kabul edildiğinde ispat konusuna değinecek olursak , somut olayda davacı olacak kardeşin bana göre 3.kişi olarak kabulü imkanı bulunmamaktadır. Tapuda alıcı olarak görünen davalı olacak kardeş görünürde alıcı , kendini gizleyen davacı olacak kardeş ise gizlenen alıcı konumundadır. Alıcı olan kardeş kendi namına fakat gizlenen kardeş hesabına hareket etmiştir . Her iki kardeş tapudaki işlemin ilgilisidir ve her ikisi de eğreti ad sözleşmesinin ve davasının tarafı durumundadır . İddianın 05.02.1947 T. 20/6 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı gereğince yazılı delil ile ispatı gerekir. İkincisi davacı olacak kardeş bizzat muvazaalı işlemi yapan kişi konumunda olmaktadır. Kişinin kendi muvazaası ile ilgili iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Taraflar kardeşlik ilişkisine dayanarak tanık dinletemezler. Yazılı delil başlangıcı varsa tanık dinlenebilir. Yemin teklif edilebilir.

2. Denkleştirme davasında , miras bırakanın denkleştirme konusunda herhangi bir iradesi olmasaydı yada iradesini sözlü olarak ifade etmiş olsaydı olayda tanık dinletilebilecek idi. Oysa somut olayda miras bırakanın tapuda yaptığı işlemlerle ortaya resmi senet ile koyduğu bir irade bildirimi vardır. Davacı olacak kardeş de tapuda alıcı olarak işlem yaparak resmi işleme katılmış ve tapuda kendisine verilen taşınmaza razı olmuştur. Miras bırakanın kendisine tapuda verilenden daha fazla yer verme niyetinde olduğunun bana göre bu olayda yazılı belge ile ispatı gerekir. Kuşkusuz yazılı delil başlangıcı ve yemin teklifi imkanları burada da geçerlidir. Diye düşünüyorum.